Di Yi Lu Xiang (Aştan Sonra Aşk)..
Oldum olası Uzakdoğu filmlerinin başka bir cazibesi olduğunu düşünür ve çok da beğenerek seyrederim. Ancak bu sefer gerçekten sanırım hayatımda izlediğim en estetik filmi seyretmiş olabilirim. (Mubi) Resmen alt yazıyı kapatın ve şiir gibi görüntüleri, mükemmel estetik detayları, huşu içinde akan kareleri izleyin derim. Şükür ki süresi 2,5 saatti ve ben bu göz banyosu zevkini doyasıya yaşayabildim.
Konusu 1930‘ların ortasına yakın bir dönemde Japonya’da, kadın-erkek eşitsizliğini kültürel bazda detaylandıran minvalde ilerliyor. Zaten benzer tarzda yapımları izlediyseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız. Ancak bence konusundan ziyade, dediğim gibi görselliği çok fazla ön plana çıkıyor. O ağaçlar, o evler, o avizeler ve o avize tipli abajurlar, kumaşların güzelliği, kristal kadehler, şemsiyeler ve her daim etrafta bulunan taze çiçekler mükemmel birer detay olarak, resmen gözümüzü boyuyor ve büyülüyor. O yüzden de konunun içine giremiyor gibi bile olabilirsiniz, zira kendi adıma öyle oldu. Bilmiyorum, siz de benim gibi bu tarz detayları seviyorsanız, ki sonuçta sinema en başta görsel bir sanat, doğal olarak, o sebepten de bu filmi kaçırmamanızı öneririm.
Comments
Post a Comment