The Magic Flute (2017)..

[ENG is below]

* [Die Zauberflöte -Sihirli Flüt-]

  • Kendini bale zanneden ve bir baleden beklediğim tüm detayları barındıran, ismindeki gibi sihirli bir opera eseri var karşımızda.

* Mozart’ın son tamamladığı operası imiş. 

+ dönemin aristokrasiye yönelik değil halka açık ilk büyük operalarından biri olmuş.

  • Dolayısıyla yeniden bir Almanca opera olmasına rağmen içerdiği mistik ve masalsı yapısı itibarıyla bundan büyük keyif aldım.
  • *Bu arada türü ‘singspiel’ diyaloglarla (konuşmalı bölümlerle) sahnelenen opera imiş ki bu açıdan ilkti benim için ve çok değişik geldi.
  • Öyle ki, o en başında düz bir metin üzerinden ilerleyeceğiz hissiyatını çok çabuk geride bırakıp katman katman açılan bambaşka bir öykü oldu.
  • Opera-balede alışık olduğumuz o sade kahramanın yolculuğu hikayesinin zenginleştirilmiş şekilde sunan bir formata evrilerek kurgulanmış olması çok hoşuma gitti.
  • Dolayısıyla sade, klasik bir öykü bize seyrettirilmedi;
  • mitolojik temalarla bezenmiş ve derin bir alt metne de sahip koskoca bir anlatı vardı bence karşımızda. 
  • Bu nedenden de görkemli bir yapım. 
  • Yine sürpriz bir şekilde ve fakat bu sefer Yunan mitolojisinin çokça kırptığı hâli olarak Diana formatında (ve yine onlara göre kötücül versiyonu Hekate’ye benzer olarak) Efesli Artemis’i görmek güzeldi (Kraliçe der Nacht -Gece Kraliçesi-).
  • Hatta onun üzerinden (görsellerde de yer verdiğim gibi), aslında bildiğim bir aryanın, bu vesileyle meğerse Sihirli Flüt operasına ait olduğunu öğrenmek ve seyretmek çok keyifliydi.

* Gece Kraliçesi’nin aryası (“Der Hölle Rache”)[K. 620, Act II]

 



  • Bu arada ayrıca operasının girişindeki uzun orkestra bölümü, yani uvertür (açılış müziği), çok şahaneydi. Alışık olduklarımdan uzundu ancak çok keyifliydi. Nitekim zaten Mozart da belli sembolizmler çerçevesinde özellikle olarak bestelemiş ve çok da ünlüymüş.
  • Diğer taraftan yine mitolojik katmanı bağlamında sürpriz olarak İsis ve Osiris’i temasını seyretmek çok şaşırttı. 
  • Ancak yine Yunan versiyonu ile arz-ı endam etmesi ve bağlamda hem Artemis’in hem İsis ve Osiris’i nedense ataerkil bakış açısı ile (en azından kendi adıma) sunulması rahatsız etti.

* Aydınlanma düşüncesi, monarşiye karşı pasif eleştiri ve kadın-erkek dengesine dair imgeler içeren politik ve felsefi bir alt metin taşıdığı söylense de.

  • Nitekim eserde kadın karakterlerin genellikle duygusal, manipülatif veya ikincil rollerle sınırlı kalması, modern izleyiciler tarafından ataerkil bir bakış açısının ürünü olarak eleştiren makaleler olduğunu öğrendim. Özellikle Gece Kraliçesi’nin kötü bir figür olarak tasvir edilmesi ve Sarastro’nun temsil ettiği erkek egemen düzenin yüceltilmesi, bu eleştirilerin temelini oluşturmuş.

***


[in ENG]

The Magic Flute (2017) [Die Zauberflöte]..

  • We’re faced with an opera piece that thinks it’s a ballet and includes all the details I expect from a ballet—truly magical, just like its name suggests.

* It was Mozart’s last completed opera.

+ It was also one of the first major operas of its time to be open to the public rather than just to the aristocracy.

  • Therefore, even though it’s another German opera, I greatly enjoyed its mystical and fairytale-like structure.
  • By the way, its genre is “singspiel,” meaning an opera that includes spoken dialogue—this was a first for me, and I found it very interesting.
  • In fact, the initial impression that we were going to follow a straightforward narrative quickly faded, and it unfolded into a deeply layered story.
  • I loved that it evolved into a format that enriched the classic “hero’s journey” we’re accustomed to in operatic ballets.
  • So, instead of a plain, classical story,
  • We were presented with a grand narrative enriched with mythological themes and a deep subtext.
  • That’s why it’s a magnificent production.
  • It was also a pleasant surprise to see Artemis of Ephesus appear—albeit in the trimmed-down Greek mythological form of Diana (and somewhat resembling the malevolent version, Hecate)—as the Queen of the Night.
  • And discovering (as shown in the visuals I shared) that the aria I already knew actually belonged to The Magic Flute, and getting to watch it, was such a delight.

* The Queen of the Night’s aria (“Der Hölle Rache”) [K. 620, Act II]

  • Also, the long orchestral piece at the beginning of the opera—the overture—was truly brilliant. It was longer than I’m used to, but I really enjoyed it. Apparently, Mozart composed it with specific symbolism in mind, and it’s also very famous.
  • Another surprise, again in terms of mythological layers, was the theme of Isis and Osiris—it was astonishing to see it portrayed.
  • However, the fact that both Artemis and Isis & Osiris were presented through a Greek (and hence patriarchal) lens felt uncomfortable to me—at least personally.

* Even though the opera is said to carry a political and philosophical subtext, including Enlightenment thought, passive criticism of monarchy, and imagery related to male-female balance,

  • I found out that there are articles criticizing the work from a modern viewer’s perspective for its patriarchal outlook. Especially the portrayal of the Queen of the Night as a villain and the glorification of the male-dominated order represented by Sarastro are central to those critiques.














Comments

Popular Posts