If I Stay..

En başta söyleyim çok acıklı! Baya baya ağladım iyicene. Çünkü olayımız, çok klişe bir aşk hikayesi, hatta daha çok tam bir Amerikan lise aşk-ilişki hikayesi olsa da, durum bir dram etrafında bize sunuluyor. Olay dizgesi, sürekli geri dönüşlerle aktarılıyor. Bu iyi bir şey oluyor, çünkü bahaneyle ağlamalarınıza ara vermenize vesile oluyor.
Kızımız çok cici, kendimizle kolaylıkla özdeşleştirebileceğimiz cinsten. Oğlanımız da pek bir güzel ve dibine kadar cool, herkesin gençlik döneminde diyeceğim ancak ben otuzlarda olmama rağmen söz konusu cinsin üst versiyonları halen çekici geliyor desem yalan olmaz :p Ve tam da Amerikan rüyası öykülerinde olduğu gibi, sen çalışkansan mutlaka en iyi yerlere gelirsin, en baba çocuğu da kaparsın mesajını ince ince işliyor.
Bizde sonuç bu şekilde olmasa da yani sen okul döneminde deli gibi ineklesen de bir şekilde en baba üniversiteye giremeyebilirsin [%97] ve güzel değilsen istediğin kadar inek ol o en popüler, en yakışıklı çocuğu kapamazsın, kapmak bir yana çocuk sittin sene senin varoluşundan haberdar bile olmaz! [%96]
Neyse efendim, siz benim Türksel analizlerimi boş verin. Sonuç da acıklı da olsa cici bir teenage aşk hikayesi var, ona odaklanın, hatta vaktiniz olursa seyredin derim ;)