The Handmaiden.. Ah-ga-ssi..

Bir kez daha anladım ki şu Japon, Kore vd. Uzak doğu kültürleri çok ama çooook enteresan, çok garip, akıl almaz derecede farklı! Yine yeni yeniden resmen şoke oldum, inanamadım, gerçekten bir karış açık kalan ağzımı kapatarak izledim. Oysa ki normal, kendi halinde, az eksantrikli bi Japon-Kore filmi izleyeceğim sanmıştım. Meğer ne kadar yanılmışım! O nasıl bir kurgu, o nasıl bir öykü, o öyküde anlatılan nasıl hastalıklı zihin! Şaştım kaldım.
Öncelikle hemen belirtmeliyim ki görsel olarak fazlasıyla rahatsız edici bir film. Daha doğru ifadeyle, fazlasıyla pornografik. Hem sadece görsel değil, metinsel anlamda da. Ancak o pornografi, pornografi olsun diye değil, olayın vahameti bağlamında hayat buluyor, onu da diyim. Zaten film ve konu katman katman açılıyor ve dozunu arttıra artıra şoke edişini sürdürüyor.
Ve en muhteşemi, sizi bir değil, hem de 2 kez öyle bir savuruyor, hiç beklemediğiniz anda ağzınızı yardırırcasına şoke ediyor ki, işte budur diyorsunuz. Benim için beklenmediklik, onu verebilmek direkt filme-kitaba 100 puan verdiren jokerdir. Ya da altın snitch diyim ben size ;) Ve bu film tam da onu 2 kez hak ediyor. Bu bağlamda da bir kitap uyarlaması olduğuna kendisini zor inandırıyor. Çünkü o kadar iyi bir kurgu ve muhteşem oyunculuk var ki. Hele ki daha dün Vejetaryen’i okuyup filmini izlediğimde uğradığım hayal kırıklığını daha belirgin kırıyor. Nerede oradaki vasat altı oyunculuk, nerede o oradaki korkunç kurgu! Oysa ki ikisi de Uzak doğu, ikisi de kitap uyarlaması.
Ancak ikisi de yine çoğunluğunda olduğu gibi o Uzak doğu’daki (aslına bakarsan genel olarak tüm ataerkil toplumsal yapılardaki) korkunçluğu, acıtarak bizlere muhteşem anlatıyor.
Kısacası eğer dediğim +18 durumunu kafaya takmazsanız çok sürprizli, iyi bir film izlemiş olursunuz. Hem estetik anlamdaki görselliği, hem de iyi oyunculuğu da cabası.

Comments