Samadhi Part 3 - "The Pathless Path"..

Kitapların olduğu gibi filmlerin de izlenmesi açısından (özellikle ruhsal belgesellerin) bir zamanı olduğu kanaatindeyim. Çünkü Samadhi serisinin ilk ikisini geç keşfetmiş ve inanılmaz etkilenmiş biri olarak, üçüncüsünün çıkma haberini aldığımda günleri nasıl sayacağım diye düşünürken, oldukça geç bir vakit sonra izleyebildiğimi görüyorum. Zira hep elimin altında hazır olarak tutsam da bir türlü kendimi zihinsel ve ruhsal o izleme hâlinde bulamadığımı hissettiğim için bir türlü başlayamadım. Ancak bence, yine dediğim gibi, iyi oldu çünkü gerçekten sindire sindire izleyebileceğim bir dönemde elime almış oldum. 

Bir kere öncelikle söylemek istediğim nokta, müziklerinin ve seslendiren kişinin ses tonunun inanılmaz etkileyici olduğu. Hatta öyle bir etkileyicilik ki, bu filmi izlerken, zaten artık ilk ikisinden aşikar olduğumuz üzere, muhteşem görsellere sahip. Ve izlerken ilk etapta daha çok etkileniyorsunuz. Ancak bir de üzerine bu ses tonu ve o büyüleyici müzikler eklenince adeta hipnotize olmuş bir şekilde kendinizi filmi izlerken buluveriyorsunuz. Yani en azından benim adıma böyle oldu. İlk ikisinde de aynı etkiyi yaratmıştı ancak bu gerçekten bambaşka. 

Aktardıkları ise anlatamam! Kelimelere dökülemeyecek bir bilinç düzeyini bize, yine kelimelerin dökülemeyeceğini kendisinin de ifade ettiği bir şekilde, elinden geldiğince aktarmaya çalışan bir yapım. Ve bence bunu gerçekten olabilecek en iyi şekilde de kurgulanmış olarak yerine getiriyor. Durdurup durdurup, başa alıp alıp, altyazılarının da ekran görüntüsünü kaydedip kaydedip ilerlediğimi söylemeliyim. Zaten başka türlü tam algılayamayacağım kanaatindeyim. Bu açıdan da, eğer Türkçesi dilerim en kısa sürede eklenirse, bir de Türkçe altyazısıyla izlemek çok daha iyi olur diye düşünüyorum. 

Bu arada diğerleri gibi bu üçüncü film de, tabii ki YouTube kanallarında ücretsiz olarak ve pek çok dilde altyazı seçeneği ile izlenebiliyor. Spiritüel konulara ilgi duyuyorsanız zaten duymuşsunuzdur, yok benim gibi geç duyanlardansanız da özellikle sırayı takip ederek izlemenizi şiddetle öneririm. 

İlk ikisinde daha neyin nasıl olduğunu, neyin neden olduğunu ortaya koyan bir yapı varken; bu üçüncüsünde gidilecek yolun, adı üstünde nasıl bir yol olduğunu dilleri döndüğünce bize aktarmaya çalışmışlar. 

Bu arada küçük bir not olarak da; İstiklal Caddesi’ni görmek ve Semazenleri izlemek çok keyifli oldu. Aslında bizden çıkma ne kadar kıymetli değerlerimizin olduğunu ve bizim bu film gibi, onları daha geniş kitlelere böylesi güzelliklerle aktaramıyor olmamıza da ayrıca hayıflanmadım değil.