Suicide Squad..

Öncelikle ifade etmem gerekiyor ki, eğer geçtiğimiz Oscar’larda ‘makyaj ve saç stili’ dalında aday olmasaydı izler miydim, ne zaman izlerdim orasını bilemiyorum. Çünkü her ne kadar mesela ‘Purge’ gibi filmleri sevsem de iş ne zaman ki bir fikir vermekten çıkıp sadece vurdulu-kırdılı, hard metal şarkılara bağladılar mı çok sevemiyorum. Geçmişteki Thor, Captain America vb. gibi olanları.
Ve ne yazık ki biraz, ama sadece bi tık ümidim vardıysa da Suicide Squad ne yazık ki öyle çıkmadı. Oysa Bay Leto olduğu için nedense bi fikri, amacı olur gibi düşünmüştüm ancak tamamen dövüş, bombalama, şiddet vd.’lerine bağlanınca beni kendine çekemedi. Öyle ki, karakterler bam bam bam tanıtıldı, BAM dendi konu budur dendi ve bi BAM daha denip çözüm budur, ahan da başka yolu yoktur denilip lank diye konuya, daha doğrusu olaya dank diye giriliverdi, bodozlama dalındı! Mesela kötü karakterimizin niye öyle olduğu, niye öyle bi amacı olduğu, olursa ne olacağı, neden öyle bi araç vasıtasıyla gerçekleştirmek istemesi hiçbir şekilde bir yere bağlanmadı!
Ayrıca her şeyin tepesinde Afro-Amerikalı bi kadının olması ‘ahhh nirdee keşke’ dedirten cinstendi. Kesinlikle inandırıcı değildi, hele ki son dönemdeki zenci bombardımanı şeklindeki yapımlardan sonra! Hele aşk mevzuu bu kadar banal, anlamsız, manasız, basit ötesi kotarılamazdı! Daha eğreti kalamazdı. Bunun dışında, harcanması mecbur karakterler olmasından mütevellit, hiç detay verilmeden sahneye atılan ve lank diye öldürülen karakterlerin olması çok göze battı. Taş gibi bir karaktere bürünen Will Smith amcamıza çocuk mefhumunun yamanması ise çok klişe geldi.
Ee be Jale hiç mi bir şey beğenmedin derseniz; müziklerine, şarkılara ve özellikle de kullanıldıkları-yerleştirildikleri sekanslara bayıldım derim! Direkt gaza getirip motive eden, mutlu eden tiptendiler, dolayısıyla acayip hoşuma gittiler. Leto amcamın eli değdi korkarım ;) Bir de ilgili Joker karakteri ve doktor sevgilisi hanım kızımız akıllara ziyandı! Şimdiden bence hem bu filmin kesin lokomotifi, hem spin off’un baş adayı konumundalar. Devam filmi ya onların üstünden gider, ya onlara ayrı bi film yapılır kanısındayım doğal olarak. Çünkü Joker karakterinin de geçmişi, bu kadar tabansız bırakılamaz bence. Öyle ki filmin en havada bırakılan, arkası doldurulmayan mevzusu kendileri oldu, Joker’in.
Bir de çiftimizden bahsetmişken; sırf onların tipleri, saçı, makyajı ve kostümleri adaylık için yeterdi bence :) Özellikle kızımız neydi öyle, amanın! Eğer seyretmişliğiniz varsa PanAm dizisindeki o hanımhanımcık hostes kızımız nasıl bir dönüşüm geçirmiş, evrime uğramış akıl alır gibi değil. [Bu arada ne güzel diziydi o öyle, yazık ettiler, ilk sezondan bitirdiler :( ]. Çok beğendim vallahi. O delilikleri, esprileri, hafif Banu Alkan’lık halleri çok keyifliydi :)
Sonuç olarak vurdulu, dövüşlü, bol aksiyonlu, efektlerin dibine vuran filmleri; konusu olmasa da olur diyerekten seviyorsanız bakın derim. Yoksa hiç ilişmeyin kanısındayım :)

Ha bi de yaratıcılarının fantastik hayal güçlerine de şapka çıkarmıyor değilim ;) Helal olsun vallahi.