İkimizin Yerine..
Evet itiraf ediyorum, filmi izleme sebebim Nejat İşler idi :) Hali hazırda zaten Serenay’ı çok severim, beğenirim; hele ki Nejat’la ve hele hele aşk filmi olduğunu bilince zaten o an ikna olduydum :) O yüzden de ilk çıktığından beri izleme listemdeydi, kısmet bu hafta sonuna imiş.
Tee o muhteşem Şehnaz Tango dizisindeki uzun saçlı haliyle gördüğümden beri kendisine hayranımdır zaten. Hoş kaç kişi var ki topu topu memlekette. Bi Nejat, bi Mehmet Günsur, bi de Fikret Kuşkan. Ona son dönemdeki Timuçin Esen ile Erdal Beşikçioğlu’nu da ekledin mi toplamda oldu mu sana 5! Ahan da memleketteki erkek nüfusu! :) Neyse hadi geçeyim daha içimiz kararmadan, filme :)
O zaman bi itiraf daha gelsin; filmi beğenmeyeceğimi düşünüyordum. Hani dediğim gibi Nejat’ın (üyesi olduğum) hayran kitlesini memnun etmek adına yapılmış, bu gürühu olsa olsa güzel bi aşk filmi kotarır diye yazılmış bi film olarak düşünmüştüm. Nejat ve Serenay dışında da pek bi oyunculuk çıkmaz demiştim. Ancak kesinlikle yanılmışım. Bir kere evet ikilimiz, hele ki Nejat, ancak kesinlikle Serenay da çok iyi oynamış. Kesinlikle bana inandırıcı geldi. Ancak bir anne var ki, evlerden uzak. Aman yarabbi Matmazelciğimiz öyle bir oynamış ki kadından nefret ettim. Bi de spoiler vermeden ifade edecek olursam, kadın o lafları kızına nasıl söyleyebildi, nasıl böyle bir şey yapabildi aklım durdu resmen, çok üzüldüm, içim acıdı vallahi. Ee bu noktada bunu da geçirebilmek duygu olarak, oyunculuğunu nasıl konuşturduğunu gösteriyor. Helal vallahi.
Oyunculuk anlamında, yine Kudret karakterine bittim. Bi kere dehşet komik geldi, beni çok güldürdü kerata :) Ve bence öyle tipleri, tam ama tastamam yansıtmış. Ona da bi helal olsun gelsin :) Aynı şekilde baba karakteri de çok fenaydı. Hele o sonda söyledi sözler vallahi mahvetti, kadını da beni de. Çok üzüldüm.
Konu olarak da sanırım başarılı buldum. Çünkü o gizemli bırakılan noktayı, filmin sonunda öğrenene kadar gerçekten o şekilde olacağını tahmin etmedim. Belki de ben Nejat’çığımı seyreylemeye öyle bi dalmışımdır ki ondandır :) orasını bilemicem ancak dediğim gibi bilemedim ve bilememek de mutlu etti. Zira sürprizini merak ettiren, tahmini zor olan eserleri severim ;)
Aşk mevzusuna gelince de tabii ki hepimiz kendimizi Çiçek’in yerine koyup hayran hayran Doğan’ın hayalini çok rahat kurduk, zira kanımca hepimizin geçmişinde bi 20 yaş büyük erkek mefhumu olmuştur, hadi yirmi olmasa da kesin, kendimizden büyük aşk durumu vuku bulmuştur :) O yüzden doğru hedef kitle analizi diyor başka da bişi demiyorum. Ee bi de şiirler, edebiyat sosu da olunca kafa kola alınmış olmamız çok normal :)
Kısacası ben sevdim, hatta kesinlikle 2.’sinin çekilmesi gerektiğini, çekilebilecek yapıda olduğunu, hatta ona açık kapı bıracak bir şekilde son bulduğunu ve tabii ki kesinlikle olmasını istediğimi çoook net ifade edeyim. Sonuç olarak, şöyle tatlı, şeker, bi aşk filmi izlemek isterseniz, Nejat’la da taçlandırılmış iyi bir yapım olarak rahatlıkla izleyebilirsiniz diye düşünüyorum, sizin de hayran yorumlarınızı bekliyorum :)
Meraklısına: Serenay'ın giysileri, o giysilerin ona yakışışı, sesi, filmin tüm şarkılarının ve kullanıldıkları anların güzelliği, okuldaki anlar, kütüphane, bakışmalar, Çiçek'in doğanı sarstığı sahnenin gerçekçiliği (kesinlikle tam da öyle yapılır o halde, o durumda, o tepki anca öyle verilir) çok iyiydi.
Tee o muhteşem Şehnaz Tango dizisindeki uzun saçlı haliyle gördüğümden beri kendisine hayranımdır zaten. Hoş kaç kişi var ki topu topu memlekette. Bi Nejat, bi Mehmet Günsur, bi de Fikret Kuşkan. Ona son dönemdeki Timuçin Esen ile Erdal Beşikçioğlu’nu da ekledin mi toplamda oldu mu sana 5! Ahan da memleketteki erkek nüfusu! :) Neyse hadi geçeyim daha içimiz kararmadan, filme :)
O zaman bi itiraf daha gelsin; filmi beğenmeyeceğimi düşünüyordum. Hani dediğim gibi Nejat’ın (üyesi olduğum) hayran kitlesini memnun etmek adına yapılmış, bu gürühu olsa olsa güzel bi aşk filmi kotarır diye yazılmış bi film olarak düşünmüştüm. Nejat ve Serenay dışında da pek bi oyunculuk çıkmaz demiştim. Ancak kesinlikle yanılmışım. Bir kere evet ikilimiz, hele ki Nejat, ancak kesinlikle Serenay da çok iyi oynamış. Kesinlikle bana inandırıcı geldi. Ancak bir anne var ki, evlerden uzak. Aman yarabbi Matmazelciğimiz öyle bir oynamış ki kadından nefret ettim. Bi de spoiler vermeden ifade edecek olursam, kadın o lafları kızına nasıl söyleyebildi, nasıl böyle bir şey yapabildi aklım durdu resmen, çok üzüldüm, içim acıdı vallahi. Ee bu noktada bunu da geçirebilmek duygu olarak, oyunculuğunu nasıl konuşturduğunu gösteriyor. Helal vallahi.
Oyunculuk anlamında, yine Kudret karakterine bittim. Bi kere dehşet komik geldi, beni çok güldürdü kerata :) Ve bence öyle tipleri, tam ama tastamam yansıtmış. Ona da bi helal olsun gelsin :) Aynı şekilde baba karakteri de çok fenaydı. Hele o sonda söyledi sözler vallahi mahvetti, kadını da beni de. Çok üzüldüm.
Konu olarak da sanırım başarılı buldum. Çünkü o gizemli bırakılan noktayı, filmin sonunda öğrenene kadar gerçekten o şekilde olacağını tahmin etmedim. Belki de ben Nejat’çığımı seyreylemeye öyle bi dalmışımdır ki ondandır :) orasını bilemicem ancak dediğim gibi bilemedim ve bilememek de mutlu etti. Zira sürprizini merak ettiren, tahmini zor olan eserleri severim ;)
Aşk mevzusuna gelince de tabii ki hepimiz kendimizi Çiçek’in yerine koyup hayran hayran Doğan’ın hayalini çok rahat kurduk, zira kanımca hepimizin geçmişinde bi 20 yaş büyük erkek mefhumu olmuştur, hadi yirmi olmasa da kesin, kendimizden büyük aşk durumu vuku bulmuştur :) O yüzden doğru hedef kitle analizi diyor başka da bişi demiyorum. Ee bi de şiirler, edebiyat sosu da olunca kafa kola alınmış olmamız çok normal :)
Kısacası ben sevdim, hatta kesinlikle 2.’sinin çekilmesi gerektiğini, çekilebilecek yapıda olduğunu, hatta ona açık kapı bıracak bir şekilde son bulduğunu ve tabii ki kesinlikle olmasını istediğimi çoook net ifade edeyim. Sonuç olarak, şöyle tatlı, şeker, bi aşk filmi izlemek isterseniz, Nejat’la da taçlandırılmış iyi bir yapım olarak rahatlıkla izleyebilirsiniz diye düşünüyorum, sizin de hayran yorumlarınızı bekliyorum :)
Meraklısına: Serenay'ın giysileri, o giysilerin ona yakışışı, sesi, filmin tüm şarkılarının ve kullanıldıkları anların güzelliği, okuldaki anlar, kütüphane, bakışmalar, Çiçek'in doğanı sarstığı sahnenin gerçekçiliği (kesinlikle tam da öyle yapılır o halde, o durumda, o tepki anca öyle verilir) çok iyiydi.
Comments
Post a Comment