Osman Hamdi Bey yalısının çeşmesi..
Burası neresi mi? Burası benim için Osman Hamdi Bey’in çeşmesi!
(📍 Kuruçeşme Macro’nun tam karşısı!!)
Neden mi?
Çünkü aslında vakti zamanında onun Kuruçeşme’deki yalısından (ancak ne yazık ki günümüze ulaşmadığını yakın dönemde öğrendim :( ) müştemilat bölümüne ait bir çeşme.
Fakat benim için öne çıkan husus, Osman Hamdi bağlantısı olduğu için bendeniz onu Osman Hamdi Bey Çeşmesi olarak tanımlıyorum :) Fakat gelin görün ki bunu öğrenmem çok keyifli bir tesadüf eseri oldu. Şöyle ki: Yalısının nerede olduğunu araştırırken bulduğum adresin, takribi bir şekilde sürekli önünden geçtiğim bir yola denk geldiğini öğrendim. Öyle ki en son on sene önce İstanbul’a geldiğimde yine o dönemde hep önünden geçtiğim ve tarihi eserleri de çok sevdiğim için net bir şekilde dikkatimi çeken küçük bir yapı vardı. Ne zaman ki bir makalede artık yalının var olmadığını, sadece ilgili çeşmesinin günümüze ulaştığı bilgisini okudum! bir anda ışıklar yandı! Ve okumaları derinleştirdiğimde yalının tam adresine ulaştımmm ve bingo! evet o çeşme o Çeşme imiş!
Meğer aslında her zaman çok beğendiğim bir yapı, benim şu aralar çok ilgimi çeken bir şahsiyetin mekanına aitmiş. Ne kadar büyüleyici öyle değil mi? Ve sizi de bu büyüleyici yolculuğa ortak etmek için bulduğum tüm bilgileri derleyip aşağıda alıntılıyorum: Öncelikle bilirtecek olursam, vakti zamanında dostları tarafından yalısı şöyle tasvir edilmiş;
“Boğaz’da ... geniş ve bakımlı bir ev… üç metre kadar genişlikte bir rıhtım ile Boğaz’dan ayrılmıştır, öyle ki kayıkla doğrudan doğruya giriş kapısının önüne yanaşmak mümkündür. Evin gerisinde, kokular saçan nebatlar, güzel çiçekler ve bakımlı ağaçlarla dolu büyük bir bahçe, sokağa kadar uzanır.”
Osman Hamdi Bey’in vefatı ile mirasçıları olan oğlu Ethem ve kızları Leyla, Fatma ve Nazlı hanımlar, 14 Haziran 1909 (H. 1326) senesinde Necmeddin Efendi Hazretleri’ne bu mülkü satmışlardır. Necmeddin Efendi Hazretleri’nin mirasçısız vefatı ile bu yer padişaha, yani hazineye kalmıştır.
Padişah da bu evi müştemilatıyla beraber Kamres Başkadınefendi’ye [Sultan V. Mehmed Reşad’ın başkadını; Ziyaeddin Efendi’nin annesi] vermiştir. Kamres Başkadınefendi Hazretleri’nin vefatından sonra da mirasçıları tarafından 1928 yılında Sokullu ailesine devredilmiştir.
Sokullu ailesinin fertlerinin adına “Bahçeli Ahşap Köşk” olarak kayıt edilmiştir. 1954 senesine ait tapu belgesinde de Sokullu ailesine mensup Abdülhadi Hikmet Bey’den, Mustafa İhsan Mermerci’ye satıldığı görülür.
Yapının o dönemlerde lastik fabrikası olduğu, tapu belgesinde belirtilmiştir. Cumhuriyet’in ilânından sonra Boğaz kıyısında yer alan yalıların bir kısmı depo olarak kullanılmış ya da yıkıma terk edilmiştir. Söz konusu parseldeki yapı da asıl fonksiyonundan uzaklaşarak fabrika olarak kullanılmış ve bu fonksiyon yapıya zarar vermiştir.
Günümüze ulaşamayan Necmeddin Efendi Yalısı (sahilhanesi), eski tapu kayıtlarına göre Kuruçeşme Mahallesi, Muallim Naci Caddesi’nde bulunan 93 kapı numaralı sahilhanedir. Sahilhanenin ilgili kayıtlarında, “dağ mahallinde, içinde bahçe, bir 116 kapı numaralı müştemilatı” şeklinde belirtilen ek yapısı sadece günümüze ulaşabilmiştir.
~ Dürriaden Kadınefendi Çeşmesi
Necmeddin Efendi Yalısı’nın müştemilatının caddeye bakan ön duvarları içinde, büyük giriş kapısının soluna denk gelen Çeşme, Bir büyük ve bir küçük çeşmeden oluşur. Üç satırlık kitâbesi, yarım daire şeklinde üstten taşan alınlık kısmında yer alır.
Kitâbenin üstünde, daire içinde yer alan Sultan V. Mehmed Reşad tuğrasının yanındaki boşluklar rûmî motifler ile bezenmiştir.
Kaynaklarda, çeşmenin yapılış tarihi olarak 1327 (1909) senesi verilmektedir. Fakat günümüzde, kitâbenin “Sene” yazan kısmından sonra tarih görülmemektedir. Muhtemelen geçirdiği onarım sırasında zarar görmüştür. Kitâbede şu ifade yer alır:
“Tuğra (V. Mehmed)
Pâdişâh-ı Meşrûtiyet-perver Sultân-ı Mehmed Hân-ı Hâmis Efendimiz hazretlerinin mahdûm-ı şehriyârîleri Necmeddin Efendi hazretlerinin vâlide-i muhteremeleri Dürriaden Kadın Efendi Merhûmenin hayrâtıdır.
Sene (....)”
Kaynak:
Zeynep Emel Ekim; “Sultan Mehmed Reşad’ın Oğlu Necmeddin Efendi’nin Kuruçeşme’deki Yalısı”; Sultan V. Mehmed Reşad ve Dönemi Sempozyumu; Cilt: 3; TBMM Millî Saraylar yayını; 2 - 4 Kasım 2017: 1244-1269.
Comments
Post a Comment