Arf Sabiti..

Geçen sene sadece Konak sahnesine geldiği için izleyemediğimden çokça hayıflandığım Arf Sabiti oyununu bu sezon Bornova Kültür ve Sanat Merkezi'ne de gelişiyle birlikte sonunda izleyebilmiş oldum. Ve çok da güzel oldu. Çünkü böyle bir eseri kaçırsaydım çok üzülürdüm. Öncelikle itiraf etmem gerekiyor ki, ne yazık ki yüzde seksen oranında afişinden kelli karanlık, kasvetli ve sıkıcı bir oyun olacağını düşünmüştüm. Sinema filmleri gibi tiyatroların da konusunu okumadan gittiğim için sadece isminden ötürü biyografik olduğunu da bildiğimden, ne yalan söyleyim, tek kişilik didaktik bir oyun herhalde diye bir imaj çizildi kafamda. Ancak gelin görün ki o kadar farklı, o kadar güzel, o kadar etkileyici bir öykü çıktı ki karşıma, inanamadım.
Hem böylesi önyargılı yaklaştığım için üzüldüm, hem de Cahit Arf’ın ne kadar şahane bir kişilik olduğunu bu güne değin açıp da okuyup bilmediğim için kendime kızdım. Bu bağlamda da öncelikle öğrencilerin, sonra da benim gibi bilmeye geç kalmış erişkinlerin mutlaka izlemesi gerektiğini düşünüyorum.
Diğer yandan da, sinevizyonla renklendirilmiş bir tiyatro sahnesinde ekranla-somut sahne arasındaki bağlantının, eş zamanlılığın ancak bu kadar iyi ayarlanabileceğini söylemeliyim. Oyunu keyiflendirmesinin, izleme zevkini arttırmasının yanında öyle güzel bir çeşitlilik olmuş ki medyanın çapraz bağlantısı, bayıldım.
Ayrıca Cahit Arf ve Alman matematikçi arasında geçen zihinsel! tartışma anları öyle güzel kurgulanmış ki, en azından kendi adıma her bir argümanı kafamda tarttığımı, ‘acaba hangisi doğru’ diye düşündüğümü, beni böylesi bir faydalı zihinsel çabaya soktuğunu da zevkle ifade ederim. bayıldım.
Ve tabii ki oyunculuk.. ve tabii ki Cahir Arf’a can veren Yusuf Köksal öyle şahane bir performans sergiliyor ki anlatamam. Tek bir kişinin, bir karakterin çocukluğunu, gençliğini, yetişkinliğini ve yaşlılığını sesiyle, hareketleriyle, mimikleriyle vd. böylesi muhteşem yaşatması harikuladeydi. İşte tam bu noktada, ilk kez bu temsilde nasıl olduysa, en sondaki alkışın bir dakika bile sürmemesine, hemen perdenin kapanmasına çok üzüldüm. Çünkü dakikalarca alkışlamak istedim, fazlasıyla hak ettikleri üzere. Ancak sanırım hemen akşam bir temsil daha olduğu için kısa kesildi. Bana da beğenimi, artık ne kadar yeterli olursa sadece buradan iletebilmek kaldı.
Demem o ki ne yapıp edip gidin izleyin. Sadece bir matematik dahisi değil, Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren çabasını esirgemeyen nasıl yürekli bir vatansever olduğunu görün dilerim. Şahsen oyunda göz yaşlarımı tutamamış bir izleyici olarak ne kadar duygulandığımı ve gururlandığımı anlatamam.

Comments

Popular Posts