A Royal Affair..
Baştan söyleyim, bir
kere çok üzülüyorsunuz. Film harbi harbi her şeyiyle gerçek hayattan olduğuna
hüzünleniyorsunuz. Kızcağızın yaşadıklarına sempati duymamak içten değil.
Doktora üzülüyorsunuz, hatta krala bile. Zira adam hasta napsın.
Bir de ben, bir
ülkenin kendi oluşunu, tarihinde gerçekten var oluş bir hadiseyi, olay ne
olursa olsun kabullenmiş, kabul etmiş olmasına hayran kaldım. Zira Danimarka
benim için orada bir ülke. Tarihini, tarihinin o dönemini, böyle bir film Oscar
adaylığı almasa bilmem pek mümkün değil. Ama The Tudors'ta İngiltere için
olduğu gibi A Royal Affair ile de Danimarka tarihi adına bir dönemi (kaba
hatlarıyla, bir sanat eseri dahilinde de olsa) bir şekilde öğrenmiş ve haberdar
olmuş oldu. Zira içerisinde kurgusal yerler olsa da yapım beni, onun gerçeğini
öğrenmeye götüren bir başlangıç yapmış oldu.
Nitekim izler izlemez
internetten az çok gerçekliğini sorgulamaya daldım. Ve gerçekten de her şeyin
anlatıldığı şekliyle vuku bulmuş olduğunu öğrendim.
SPOLIER
....
Prenses, o dönemin
Galler Prensi'nin kızıymış (filmde vurgulanmıyor); 16 yaşında (kral 19 iken)
evlendirilmiş, ve 24 yaşında Kızılcık hastalığından vefat etmiş. Kızı gerçekten
çok büyük ihtimalle kraldan değilmiş ama buna rağmen prenseslik verilmiş. Oğlu
16 yaşında tahta geçip doktorun yaptığı tüm reformları, hatta daha da ileri
götürerek hayata geçirmiş. Suçlu kabine üyelerini uzaklaştırmış.
Ancak filmde beni
sinirlendiren bir nokta var ki o da doktorun da bir yerden sonra (her ne kadar
ulus için, halk için olsa da), bir yerde duygusal durumunun etkisinde kalarak,
krala kötü davranan öncekiler gibi ona davranmaya başlaması oldu. Hemen aklıma
gücün insana neler yaptırdığı olgusu ve Hayvan Çiftliği geldi. Çok azıydı,
acıklıydı, patetikti. Çok yazıktı.
Aynı şekilde, doktorun
komplosuna yardım eden eski dostunun durumu da çok acıydı.
....
Kısacası film/dönem,
afişte de denildiği gibi, bir ulusu sonsuza kadar değiştiren bir ilişkiyi anlatıyor.
Bir ülkeyi aydınlığa ulaştıran.
Sadece bir kasaba
doktorunun bir görev değişikliyle neleri başarabildiği, yaşadığı ve
yaşattırdığı çok şaşırtıcı..
Bir dönem filmi/dizisi
manyağı olarak, sonuç itibariyle, filmi çok beğendim. Eğer siz de bendenseniz
kesinlikle kaçırmayın derim.
Comments
Post a Comment