Kal..

Çok enteresan bir şekilde gerçekten bu filmi çok beğendim. İnanılmaz keyif alarak izledim. Şahsım adına çok iyi bir Cuma gecesi sinema keyfi yaşattı. Netflix’e yeni gelen filmler için nedense sinemaya yeni gelmiş filmler gibi düşündüğümden, daha çok izleme hevesinde oluyorum. Bir de üstüne hazır Cahil Periler dizisinde kendisini izleyip çok beğenince Burak Deniz’in olduğunu görünce direk izlemek istedim. Dediğim gibi çok da iyi oldu.

Bir kere benim için filmin en güzel tarafı araya serpiştirilmiş, çok yerinde ve inanılmaz eğlenceli espriler oldu. O anlardan çok büyük keyif aldım ve yeri geldi kahkaha attım ki ben bile kendime şaşırdım. Çünkü böyle bir film beklemiyordum. Çağcıl gençliğin, itiraf etmem gerekirse saçma sapan ilişkileri üzerinden ilerleyeceği bir film olacağı kanaatindeydim. Oysa beni tabiri caizse bir anlamda ters köşeye yatırdı. Çünkü hem kadın hem erkek karakterleri, gençliğin ayakları üzerinde durmayı tercih eden ve ilişki üzerinden birlikteliğini devam ettirme tercihin de olan kısmı üzerinden ilerliyor olması şaşırttığı kadar sevindirdi :). Özellikle de kadın karakterler; gerçekten kendini bilen, sevgili canımız (Damızlık Kızın Öyküsü’nün muhteşem karakteri) June’cuğumuzun ifadesiyle ‘.....kendini asla ezdirme’yen, kendi değerini bilen ve bunu ortaya koyan şekilde kurgulanmıştı. Ki bu işte çok iyi idi. Diğer taraftan kesinlikle (sürprizini kaçırmamak adına kendimi çok zor tuttuğum) o minik ama gerçekten çok eğlenceli detaylar ile tüm kurgu ortaya konunca, çok keyifli bir yerli yapım çıkmış diye düşünüyorum.

Özellikle Burak Deniz’in canlandırdığı Semih karakterine değinmek istiyorum. Çünkü onun detaylandırılmasının çok iyi bir şekilde yerine getirildiği kanaatindeyim. Kıyafetlerindeki muhteşem orijinal stillerden müzik seçimlerine, evinin dekorasyonundan konuşma tarzına kadar şahane bir tipleme çizilmiş. Klasik yalnız adam tiplerinden artık gına gelmişti, o yüzden de onu istememiş olmaları çok iyiydi. Bir de filmin sonuna doğru tavırlarının altında yatan, çocukluğuna dair inanç kodlarının ve tabii ki travmalarının şöyle hafifçe üzerinden geçerek değinilmiş olması bile bence çok iyi ve yerli yerindeydi. Kendisi gerçekten öyle bir karaktere sahip mi bilemiyorum ancak eğer değilse, Burak Deniz’in çok iyi canlandırdığını düşünüyorum. Bir de yine aynı karakter üzerinden şunu belirtmek istiyorum ki, Cahil Periler’in son sahnesinde onu nerede bıraktıysak bir nevi o sahneden alıp burada devam etmiş gibi de hissettim.

SPOILER (artık vermek durumundayım:) ) 

Burada bunu söylemek durumundayım gerçekten :) ; kendisinin hedef kitlesi gözetilerek muhtemelen, dizideki kızlarımızla bir bir öpüşmesi de gerçekten manidardı ve tabii yine çok eğlenceliydi :-) 

SPOILER bitti.

Bir de hazır Semih karakteri üzerinden konuşmuşken şunu eklemeden geçemeyeceğim. Dediğim gibi karakterimiz çağcıl dünyada yaşayan bir tasarım sanatçısı. Dolayısıyla çok güzel çizimler ve özellikle de görsel olarak filmin büyük bir motifini oluşturan duvar resimleri söz konusu. E tabi bunu gerçekte çizen bir tasarımcı da söz konusu hâliyle. Burak Deniz’in özel hayatında böyle bir ilgisi var mı bilmiyorum ve bu bilmemezlik içerisinde başkasının bunu film kurgusu içerisinde yerine getirdiğini düşünerek şöyle bir yorumda bulunmak isterim ki; hiçbir şey eğreti kaçmamış. Yani başka biri bunu yapmış olsa da, en azından ben bu işlerin içinde olmayan bir izleyici olarak hiçbir kör gözün parmağına hissiyatı hissetmedim. Gerçekten de Semih olarak bunu çizmiş olduğu izlenimini edindim ve çok da güzel filmin kurgusuna yedirilmiş olduğuna kanaat getirdim. Bu nedenle de dediğim gibi kıyafetlerinden tutun bu çizimlerine dediğin o karakterin şahane yaratıldığı ve ekrana taşındığı fikrindeyim. Yaratıcısına tebrikler :)

Kısacası hazır yeni gelmiş bir filmken, şöyle eğlenceli bir hafta sonu tercihi arıyorsanız bence Kal değerlendirmeniz iyi olacak bir seçenek. Benden söylemesi lazım.