Gerçek Hesap Bu! / Nejat İşler..

Gerçek Hesap Bu! kitabına dair yazımın ilk yayınlandığı yerin; artık bir üyesi olduğum 'Kahve Kadın Kitap' adlı pek sevgili site olduğunu belirtmek isterim. Bundan böyle belli yazılarımın ilk yayın yerine sizleri de beklerim.. 

http://kahvekadinkitap.com/gercek-hesap-bu-nejat-isler/

Olayın tüm sorumlusu, Nejat İşler’in Bodrum Masalı dizisine dahil olması ve benim de akabinde, diziyi değil de kendisini seyreylemeye başlamamdır! Devamında da, ‘ay daha Nejat’ın Serenay’cığımla olan fimini izlemedim ben ayol’ nidaları eşliğinde hemencecik İkimizin Yerine filmini izlemem. Oradaki karakteri de tam üzerine cuk oturunca bi fena oldum :) Ve dolayısıyla amanın Nejat’ın kitabı da çıkmıştı diyip Gerçek Hesap Bu! kitabına başladım. Sonuç ise bu sefer, beklediğimden farklı gelişti!

Öncelikle ifade etmem gerekir ki aslında ben Nejat İşler’i fazlasıyla uzun bir zamandır çok severek takip ederim. Bilen bilir, daha önceleri de dediğim gibi, tee o muhteşem Şehnaz Tango dizisindeki uzun saçlı haliyle gördüğümden beri kendisine hayranımdır zaten. (Yine hep dediğim gibi, hoş kaç kişi var ki topu topu memlekette. Bi Nejat, bi Mehmet Günsur, bi de Fikret Kuşkan. Ona son dönemdeki Timuçin Esen ile  Erdal Beşikçioğlu’nu da ekledin mi toplamda oldu mu sana 5! Ahan da memleketteki erkek nüfusu! :)  )

Bu bağlamda, o zamandan bu zamana izlediğim yapımları çerçevesinde doğal olarak bir Nejat İşler imajı oluştu, benim de kafamda. Tüm bunlar ışığında da ilk kez, kendi hayat hikayesinden anekdotlar içeren birçok denemeyi (sanırım bu şekilde ifade etmem uygun olur), kendi kalemiyle kağıda döktüğü mini kitabını okudum. Öyle ki ailesine, arkadaşlarına, çalıştığı işlere, çocukluğuna, parçası olduğu pek çok yapıma, aşk maceralarına.. kısacası yaşamına dair belli başlı (kendi açısından) zamansal-olaysal köşe başlarına dair kısa olayları ayrı ayrı, çoğunlukla kronolojik olarak dizdiği bir nevi günlük şeklinde bir kitap, Gerçek Hesap Bu! Ancak kamusal nitelikte bir günlük ne kadar olabilirse o kadar! Fazlası değil :)

Bu kapsamda, dediğim gibi kendisini tanımama vesile olan Şehnaz Tango dizisine başlayış hikayesine yer vermesi beni en mutlu eden bölümdü. Diğer çalıştığı filmlerden, en zevk aldıklarını anlatması da, izlemediklerimi izleme konusunda acayip motive etti, ne yalan söyleyeyim. Bu açıdan faydalı oldu. Ayrıca yaşama ve duygulara dair birçok güzel tespit-cümlesi de olmadı değil. 

Sadece, başta ifade ettiğim gibi, ona dair düşüncem beklediğimden farklı gelişti! Öyle ki bana, romantik anlamda kadınlara yönelik yaklaşımı çok yüzeysel olan bir erkek olduğu duygusunu uyandırdı. Ki bu durum da, canlandırdığı karakterlerin kişiliğinden çok farklı olduğu için, en azından benim açımdan garip oldu. Ee tabii farklı olacak adam, o kurgu karakterlerden; ancak hep o tip bir imaj çizildiği, o da cuk oturduğu için bize de öyle gelmiş olabilir. Hoş tabii belki de bana sadece öyle gelmiştir. Ve tabii belki da adam gerçekte öyledir de, en azından ben bu yazılarından öyle hissetmişimdir; ancak öyle veya böyle kitap sonunda onun aşksal izlenimi, benim tarafımda değişime uğradı.

Değişime uğrayan bir diğer durum ise yine benim nezdimde, tabiri caizse ona dair biraz gıcık kapmam oldu! Şöyle ki, ben nasıl olduysa onun Fenerbahçeli olduğunu duymamıştım. Kitapta da bunu anlattığı, ancak daha çok onun Beşiktaşlı olduğunu düşünenlere cevaben Fenerbahçeli olduğunu, nasıl Fenerbahçeli olduğunu anlattığı bir bölüm var. Tabii babası kaynaklı olduğu için fazla duygusal davranmış ve belki de ben de koyu Beşiktaşlı olduğum için duygusal yaklaştım, ancak, yine öyle veya böyle beni çok rahatsız etti, aşağılamış gibi geldi, daha doğrusu kendisini üstün tutmuş gibi. Öyle bir hisse gark oldum ki, iyi ki de Beşiktaşlı değilmiş dedim.

Sonuç itibariyle, çok kolay okunur, akıcı, özellikle de hayranı iseniz hayatına dair zaten ondan başkasından asla öğrenemeyeceğiniz detaylar içeren bir nevi mini otobiyografik kitap olduğu kanaatindeyim. Her ne kadar tam bu noktada, çoğunluğu bariz bir şekilde kadınlardan oluşan hedef kitlesini tatmin etmek adına ticari bir kitap olarak da değerlendirilmesi mümkün olsa da keyifli bir okumalık olduğunu düşünüyorum. En azından, insanın yaşamsal tecrübelere dair kendine çıkartabileceği küçük ders notları da alınabilecek cinsten. Tabii benim için, 174. sayfada kendisinin ifade ettiği şu cümlenin tersine dokundurmuş olsa da ;)

“Hayran olduğun bir insanla tanışıp yanılmamış olmak müthiş bir duygu.”