Bridget Jones's Baby..

Veee bekarların kraliçesi Bridget Jones, bu sefer bebeğiyle karşımızda! Yine tam bir Bridget hikayesiyle bizi, rahat iki saat eğlendiriyor. O bildiğimiz şapşallığı , sakarlığı, aşkolikliği ama bir şekilde başarılı haliyle bizi mutlu ediyor. Evet, denildiği gibi ablamız biraz yaşlanmış ancak çok normal, olmasa garip dururdu zaten. Sadece estetiği biraz garip durmuş ama o kadar kusur kadı kızında da olur diyip çok üstünde durmuyorum. Hikaye ise daha önce blogda da yer verdiğim Mad About The Boy kitabını okuduysanız (ki doğrusunu söylemek gerekirse, bu filmden çok daha iyiydi!) şimdiden söyleyim, film o kitabım filmi değil! Kitaptaki konunun bir önceki safhasına odaklanıyor. Ancak böyle bir odaklanmayı yapıp aynı dönemde geçen o kitabı yapmak istediklerinde nasıl yapacaklar onu da merak etmiyor değilim. Çünkü teknolojik açıdan bir tık geride geçmesi gerektiği kanısındayım. Zira kitap, twitter çağıyla başlıyordu! Onu da çemkirip geçtiysem son yorumumu yapabilirim! İlk film kadar çok güldürmese de çamur sahnesi ve son hastahaneye gitme sahnesi dehşet komikti. Bi de Bridget'tan ziyade Darcy çoook yaşlı ve tutuk geldi. McDream sankim pek uymamış, oturmamış gibiydiy de ancak son kertede geyik bir sinema gecesi için izleyebilirsiniz ;)