Rembetiko Efsanesi..

[ENG in below]

Yeni tiyatro sezonunu açılış eseriyle karşınızdayım.

Aslında ilk versiyonu bir film olan (1983)

• sonrasında Türkçeye de çevrilmiş (İki Gözüm Marika’m: Rembetiko) romanı (2000) bulunan

• ilk kez AnkaraDT tarafından 2007’de sahneye konan

• bir Kostas Ferris eseri.

• [Hatta daha çok filmiyle tanınıyor zira Berlin Festivali’nde en iyi 2. film seçilmiş]

Karşı kıyının göç hikâyesini anlatan& orijinalinden dilimize çevrilen eser, kendi adıma büyük bir farkındalık yaşattı, her şeyden önce.

Açıkçası doğal olarak kendi hikâyemize o kadar odaklanmışız ki onların da kendi içinde böylesi benzer, gerçekliğin farklı bir versiyonu olarak o yaşadıklarını görmek çok etkileyicidi. 

(Öyle ki Hitler’in Atina’yı işgalinde artık gözyaşlarımı tutamadım.)

Tiyatronun genel kurgusuna gelecek olursam ise; en çok giriş sahnesinde bize kendini tanıştıran, emperyalizmi sembolize eden, elinde dünyayı oyuncak etmiş siyah şapkalı adam bir harikaydı. Süreklilik açısından her sahnede görünmesi&hep bir parmağı olduğunu bir daha bilmek çok etkileyici geldi.

Kaldı ki eserde geçen “Birileri (siyasiler) karar verir, acılarını insanlar yaşar” cümlesi, bunu&dolayısıyla dönemin ruhunu çok iyi özetliyor.

Beğendiğim diğer unsur, özellikle kadınlar niyetinde yaşanan döngülerin belirgin bir şekilde kurgu boyunca sahneye taşınması idi. (gönül isterdi ki bu döngü iyi yönde kırılsın)

Yine bu minvalde, kadınlara hüzün yaşatan erkeklerin benzer karakteristikler sergilediğini karşı kıyıda görmek çok acıydı. Kolektif bağlantılar çok şaşırtıcı. 

Bir de; belki o döngüleri net bir şekilde ortaya koymak adına birkaç ömürlük bir zaman zarfına yayılmış olarak tüm olaylar irdelenmiş ancak bu, eserin içine girişimi&sürüklenip akmamı engelledi. 

Çok hızlı, tabiri caizse telaşlı bir akış vardı; bu odaklanmamı zorlaştırdı. Oysa bazı detayları daha bi inceleyesim&içimde demlenmesin ihtiyacı hissettim.

Son kertede iki kıyının benzer olaylarını, benzer müzikler üzerinden irdelenmiş olarak seyretmek, özellikle de paralellikleri icra ettirmesi açısından çok iyi geldi. 

Meraklısına:

* Rembetiko; 1919-1956 yılları arasında mübadele sonrasında Anadolu’dan göç edenlerin yaşadığı karanlık dönemindeki acılarının dışa vurulduğu, bir Yunan halk müziği türü.

• Ve rembetiko kelimesi,

Yunanca’da “mp” sesi “b” olarak okunuyormuş. Dolayısıyla ‘rebétiko’ olarak telaffuz ediliyormuş.

• Rembetiko şarkıları; ‘Hüseyni’ ve ‘Karciğar’ makamların etkisinde olduğu ifade buluyor ki; Türk müziğini andırdığı gerekçesiyle 1937’de General Meteksas tarafından yasaklanmış. 



[in ENG]

Rembetiko Mystery..

•The first version was a film (1983), which was later as theather acts&a novel (2000).

•It is a work of Kostas Ferris.

• [In fact, it is more known for the film, as it was selected as 2nd-best film at the Berlin Festival.]

• The work tells the migration story of the other shore&has raised great awareness for me, above all.

• Frankly, we have focused so much on our own story that it was very striking to see that they also experienced similar things as a different version of reality.

(So much so that during Hitler’s occupation of Athens, I could no longer hold back my tears.)

• Speaking of the overall structure of the play, the man with a black hat who introduced himself in the opening scene, symbolizing imperialism, was wonderful. It was very impactful to know that he appeared in every scene and always had a finger in the pie.

• Moreover, the phrase “Someone (politicians) makes the decisions, and people live their pains” that appears in the work summarizes the spirit of the era very well.

• Another aspect I liked was the clear depiction of the cycles experienced by women throughout the narrative. (I would have wished for these cycles to be broken in a positive way.)

• In this vein, it was very painful to see men causing sadness to women exhibit similar characteristics on the other shore. The collective connections are very surprising.

• Additionally, perhaps to clearly present those cycles, all events were examined over an extended period of time, but this hindered my immersion in the work.

• There was a very fast, almost frantic flow; this made it difficult for me to focus. I felt a need to delve into some details and let them simmer inside me.

• Ultimately, watching the similar events of the two shores examined through similar music, especially in terms of highlighting the parallels, was very enjoyable.

For the curious:

• Rembetiko is a type of Greek folk music that expresses the pains experienced by those who migrated from Anatolia during the dark period following the population exchange between 1919 and 1956.

• The word “rembetiko” is pronounced as “rebétiko” in Greek, as the “mp” sound is read as “b.”

•It is stated that Rembetiko songs are influenced by the “Hüseyni” and “Karciğar” modes, and were banned in 1937 by General Meteksas because they resembled Turkish music.








* Tüm fotoğrafları, imleciniz resmin üzerindeyken sağ klikle yeni pencerede tek başına açarsanız, görseldeki yazıları çok daha büyük okuyabilirsiniz.

Comments