Giselle.

Bir kere tek kelimeyle bir bale şöleniydi. Bunu da 21 sene önce tee daha ilk üniversite yılında canımcımla izlemeye niyet edip biletlerin tükendiğini öğrenince izleyemeyip, muhtemelen “bari kitapçığını alayım da anı olsun” diyerek aldığım 1999 senesine ait tanıtım kitapçığını evde bulunca idrak ettim desem! Ve yine muhtemelen o yılın temsili de, hele ki İZDOB’un temsili olduğu için, kesin bayılarak izlenilesiydi. Kısmet nicelerine olsun inşallah. Bu seferki de Ankara’nındı ancak gerçekten şahaneydi. Daha perdenin ilk açıldığı sahneden son dakikasına kadar gerek kostümleri, gerek müzikleri ve gerekse koreografisiyle hayran kaldım.
Baleye dair okuduğum yazılarda denk geldiğim şu ifade ise tam anlamıyla neden aşık olduğumun nedeni olarak çok net kabul edilebilir: “Bale sanatında ise Giselle balesi, Romantik Akımı en etkileyici şekliyle yansıtır.” Bir balerin olsaydım herhalde ilk amacım Giselle balesinde sahne almak olurdu*. Çünkü gerçekten de peri kızı olan balerinlerin o eteklerle dansı, o müzikler eşliğinde gerek tek başlarına gerek grup halindeki danslarıyla sahnede süzülüşleri resmen büyüleyiciydi. En azından ben büyülendim. Hoş benim için her zamanki gibi, ancak sizin de izlediğinizde olacağınızı düşündüğüm üzere, resmen ağzım açık bir şekilde hayranlıkla seyrettim. O yüzden baleyi seviyorsanız, belki de benden çok önce seyretmişsinizdir, yok eğer seyretmediyseniz de, hiç olmadı @tckulturturizm resmi YouTube kanalındaki temsil videosuyla bir Giselle ziyafeti çekmenizi öneririm.
*Olay şu ki; bu ifadeyi iliklerime kadar hissederek yazdım ve akabinde o bahsettiğim kitapçığı okuyunca şu aşağıda alıntıladığım ifadelere denk geldim desem! Hem de ağzım koca bir karış açık kalarak:
* Adolphe Charles Adam'ı günümüz dinleyicisine en yakın kılan yapıt, hiç kuşkusuz Giselle balesidir. Ne var ki, bu başarıda Adam’ın müziğine ek olarak, Vernoyde Saint-Georges, Gauthier ve Coralli gibi kişilerin birlikte yazdıkları libretto ile Coralli ve Perrot'nun ortaklaşa hazırladıkları koreografinin de büyük payı olabilir; çünkü anılan çalışmalar, düş dünyasının, doğayı ve onun en güzel varlığı olan kadını yücelten "romantik" anlayışın, ilk ve önemli ürünlerinden biridir.
* "Bir tiyatrocu için Hamlet ne demekse bir baleci için Giselle o demektir.”
* Balede romantikliğin gelişi çok şeyi değiştirir. Romantik öncesi baledeki konular, mitologya kahramanları, yiğitsi ve çobansı konuların yerini dramatik aşk konuları, peri masalları. halk efsaneleri aldı. Dans da değişti. İlk kez balerina parmak ucuna kalktı, bu da yükselme, acı gerçeğin simgesi olan topraktan uzaklaşma eğilimini gösterir. Yeni adımlar bulundu. Dansçıya bir düş dünyasındaymışcasına sanki bu yeni adımlarla yer çekimi kurallarına meydan okuyordu. Kadın büyük önem kazandı, hem balenin amacı hem konusu oldu. Balecilerin giysileri de değişti. Eski saraylı giysiler yerine ince, hafif, etek veya tutu, deri renginde çoraplar, yumuşak topuksuz ayakkabılar. Lirik çizgide yeni koreografik düzenler geliştirildi, bütün bunlar yaşamın gerçeklerine duyulan umut kırıklığını ve yücelme için umutları dile getirdi. Eğer şair Theophile Gauthier olmasaydı, romantik balenin böyle önemli bir yer kazanması olanağı olmayacaktı.
* Giselle'i ölümsüz yapan da koreograftan, besteciden çok iki şairin eseri oluşudur. İlk olarak 1841'de oynanmış Giselle, romantik balenin ilk eseri değildir, ondan önce 1832'de oynanmş La Sylfhide dört yıl sonra da Tuna’nın Kızı vardır, ama Giselle romantik balenin en önemli, en dayanıklı eseridir. Giselle’in gerçekte iki şairin eseri olduğunu söylemiştim, bunlardan biri Türkiye üzerine de kitabı olan Theophile Gauthier'dir, bale tarihinin en önemli kişilerinden birisidir.
* Günümüz bale dağarında da romantik balenin simgesi olarak yerini aldı. Giselle'in günümüz bale dağarında gözdeliğini korumasında, müziğinin de önemli bir payı vardır. Adolphe Adam'ın hazırladığı partitürün bir özelliği de başlıca kişiler için klavuz ezgilerin kullanılmasıdır. Adam, Giselle ile Delibes ve Çaykovski'nin bale müziğine de öncü olmuştur. Fakat çoğu bale yazarları Giselle'in kalıcılığını, konusunun bir özelliğine bağlar. Konu, Giselle rolünü oynayan sanatçıdan, birinci perdede büyük oyun gücü, ikinci perdede teknik ve duyarlık bütünlüğü ister. Bu yüzden yüzelli yıla yakın bir süredir Giselle, bale sanatında ustalığın bir ölçütüdür. Bir başka deyişle balerinlerin sanat gücü Giselle rolüyle yargılanmaktadır. 1950'lerin bale yazarı Haskell'in dediği gibi “Bir kadın tiyatro oyuncusu gününbirinde nasıl Kamelyalı Kadını oynamayı düşlerse, bir ha-:erinin düşü de Giselle rolüdür". {Haskell Arnold: Goıng to the Avlesbury: Huni Burnard and Co., 1958}
Kaynak: İZDOB 1999 Sezonu, Giselle tanıtım kitapçığı; ss. 6-9, 18.

Comments