Downton Abbey..

Ve evet ne yazık ki bizlere nasip olmadı Downton’cığı! sinema perdesinde izleyebilmek :( Ben de malum yerlere düşmesini bekledim de bekledim. Sonunda nadim oldum :) Peki memnun oldum mu? Orası arada kaldı biraz :/ Çünkü tüm sezonların her bir bir bir bölümünü detaylarıyla sevmiş biri olarak film, sadece o bölümlerden birini izlemek oldu! ve o kadar da keyifli olmadı. Zira 50-60 dk’lık bir dizi bölümünü bir film süresine yaymak için çekiştirmek durumu hasıl olduğu için olayın sıkıcı noktasına dayanması gayet normal. Ki üzgün ama öyle olmuş.
Evin o tam benlik detaylarını, kıyafetlerin ince ince zarifliğini görmek ve karakterlerin özlenenleri (ki benim için tabii yaş almış leydilerim :) ) izlemek, esprilerin gülmek keyifliydi. Ancak genel anlamda bende şöyle 2 intiba oluşturdu:
a- hani sanki Downton gerçekmişçesine orada hayatına devam etmiş, dizisi BBG evi gibi nihayete erince, özleyenlere e bi küçük gösterelim neler oluyor yine denmiş gibi geldi;
b- bir de, sanki hiçççç diziyi izlememiş olanlar öncelik verilerek, her bir karakterin ne olduğu en temel karakteristiği ile gösterilip ev tanıtılmak istenmiş gibi geldi.
Böylece de o koca dizi kitlesi heba edilmiş olmuş kanımca. Çünkü o dünyanın zaten her bir karakteri nezdinde pek çok kez görülmüş ve bilinen özelliği bir kez daha (ne gerekse!) yeni bir gün (24 saat) üzerinden çekilmiş.
Ha bi de sonunu, sanki dizi yeniden geri dönecekmiş hissi yaratacak şekilde bi anla bitirmemişler mi! E pes. Dönerse iyi de, filmin devamı içinse bilemedim :/ Ancak siz de benim gibi izleyicisi idiyseniz a maddesi bağlamında izlersiniz ki öyle yapın. b kitlesindesiniz de e bakın tabii tanıyın öyle bi güzelliği ;)

Comments