O kadar estetik, o kadar film gibi film kareleri olan bir yapım ki, hani böyle (zaten Polonyaca dili) kapatın sesini (bi de bir buçuk saatten bile az bir süresi var), açın görüntüleri izleyin, o estetik harikası siyah-beyaz kareler aksın önünüzde. (Hadi bak en güzellerinden birkaçını buraya da serpiyorum. Kıymetimi bilin ;) ) Adam zaten yakışıklı, dalyan gibi.. kadın desen dehşet güzel.. ikisi bir arada tutkulu tutkulu endam edince (ayol bi biz edemedik öyle endam :) ) tadından yenmeyen bir film çıkmış ortaya. Ancak hemen diyim, festival filmi seven, yabancı kültürlere ait filmleri seven (hani mesela benim gibi her sene Oscar’dı, Altın Küre’ydi yabancı film adayları açıklansın da izleyeyim diyenlerdenseniz) o anlamdaki bir aşk filminden bahsediyorum. Böyle Hollywood tarzı atıştırmalık değil. Aksi halde bu mudur dersiniz, sonra yanlış bilgi vermiş olmayayım ;)
Tabii bir de siz benim gibi olmayın, gidebiliyorsanız gidin büyük sinema ekranında izleyin. (ah ah kahrolmayasıca bağzı şeyler :/ ben yapamadım siz yapın anacım). Şöylee bi güzel sinema şöleni ziyafeti çekin kendinize. Yavuklunuzu da alın (ay bu kelimeyi çok severim :) neden hiçbir fikrim yok) yanınıza, koklayın oh mis gibi :) Aşk işte.. tadını çıkarın milletttt kime dioooommm..
Meraklısına: Kızımızın sonlara doğru arka arkaya kadehleri devirdiği bir yer var, ayol o kristal bardaklar ne öyle. Hepsine ayrı bayıldım, geberdim. Bulun bana da :)
Comments
Post a Comment