Kendi kendine kendini geliştirme araç kutumun en yeni üyesi, 5-haftalık yolculuğunu 1 Kasım günü tamamladığımız Journaling oldu.
Sevgili Funda’nın moderatörlüğünde gerçekleşen bu yepyeni Kent Kabilesi atölyesi sayesinde, yine sevgili Funda’nın bana kattığı bibliyoterapi aracının yanına, onunla çok bağlantılı bu tekniği eklemiş oldum.
Kendini bildin bileli günlük tutan ve son 2 senedir de sabah sayfaları yazan biri olarak öncelikle belirtmem gerekir ki Journaling aracı, her ne kadar birebir Türkçesi yine günlük tutmaya gelse de tam da onu karşılamıyor. Belki ‘günce tutma’ ifadesi çok daha uygun bir Türkçe karşılık olabilir kanaatindeyim.
Öyle ki bir iyileştirme tekniği olarak Journaling en temelde,
=> tam farkındalıkla yapılmak durumunda olan bir yazma edimi.
Ve bu kapsamda;
kişinin olumlu/olumsuz tüm duygularını ifade ederek kabulde olması yolunda ona eşlik eden
ve böylelikle bir nevi gölge çalışması gibi, kendinden başlayarak tüm çevreyi üst bir bakış açısıyla kucaklayabilmesine yardımcı olan bir teknik.
Dolayısıyla kişinin, içinde bulunduğu
•deneyimin;
ona dair tüm duygularını o tam farkındalık anında yazmasıyla sağaltarak
-> içinden geçebilmesi temel hedef.
Tabii, deftere olmasa telefon notlar uygulamasına dahi yazılsa ve bir cümle bile olsa sürekliliğini sağlayarak uygulayabilmek ikinci adım.
Zira
-özellikle negatif olanlar yoğun bir şekilde zihni baskılamadan,
-tetiklenmelerin olmadık zamanlarda nüksetmesinin önüne geçilmesi
adına ara ara boşaltımın yapılması uygun düşüyor.
Böylece kişi,
—>kendisiyle duyguları arasında bir alan yaratarak =>
•hem zihin berraklığını sağlamış
•hem de kendi biricik varlığına yaklaşmış oluyor.
Kısaca
küçücük bir yazma hareketi ile
o âtıl andan çıkılıp
tam farkındalık’a ulaşılıyor = anda kalınıyor = alan yaratılıyor = özümüzle bağ kuruluyor => uyum sağlama = gerçeklikle bütünleşme = olaylara daha yukarıdan bakma = psikolojik olarak esneklik = zihinsel sağlık
Vesselam kelimelerin sizi sarmaladığı anlarda, kendinizi çok daha dingin ve iyi hissedengillerden iseniz bu tekniği alet çantanıza atmayı düşünmenizi gönülden isterim. Ve bana olduğu gibi size de şifa dolu bir hediye olmasını temenni ederim.
--
Uzun versiyonu:
Hepimizin deneyimi farklıdır ve sadece kendi içimizde bedensel ve ruhsal olarak olup bitenin tam farkındalığında olmak ve bunu kabul etmek, bu vesileyle o deneyimin içinden geçmek gerekir. Bu bağlamda ‘kendimiz olma’ şansını kazanmamız adına farkındalık anı yaptığımızı görmek için Journaling bir alan yaratmaktadır.
İşte bu alanda tam bir teslimiyette olmak demek aslında kendimizden de gizlediğimiz her şeye, her duygunun varlığına izin vermek, onun kabulünde olmak demektir. Hem beden bu sayede huzura kavuşur hem de zihin aydınlanır.
Düşünmek yerine hissetmek ile yazıldığı için zihin değerlenip toplanır, böylece düşünceler kontrol edilebilir hâle gelir. Çünkü sorun olan, düşüncelerin varlığı değildir ve dolayısıyla onlara engellemeyi istemek gereksizdir. Sadece onları gözlemlemek, onlara boyun eğmemek gerekir ki bu vesileyle yok oldukları görülür. Kendi ‘zihinsel haritamızı’ çıkarmak üzere söz konusu zihinsel alana mesafe almayı sağlamakta Journaling ile mümkündür. Ve fakat bunu tabii ki süreklilik ile hayata geçirmek gerekir.
Diğer taraftan duygulara yukarıdan bakabilmemizi de sağlar. Zira duygusal karmaşa anlarında eylem yapma ya ondan kaçma ya da onu kontrol etme yoluna gideriz. Duygusal anlamda güçlü olmamızın karşılığı olan içteki esneklik halini sağlayan da söz konusu yazma pratiğinin sürekliliğidir.
Rahatsız edici duygularımızın da orada bulunmalarına izin vermek onların zamanla çözülmeye başlamasına imkan tanır. Bizim duygularımızdan ibaret olmadığımızı, sadece duygu deneyiminin içinden geçtiğimizi fark etmemizi sağlar. Böylece de kabule geçebiliriz. Dolayısıyla duyguları yatıştırmak değil, hissettiğimiz şeyin içinde mevcut olabilmek Journaling’deki ilk hedeftir. Ki bu sayede işte biricikliğimizi ortaya çıkarır.
Bir anı yakalamak ve o bağlantı anında bir şeyi keşfetmek. Varlıkları değil, etkileri fark etmek.
O yüzden Journaling
Anda yaratmak
Kabul etmek
imkanı verir.
Bu şekilde bir sağaltım yapıldıkça depresyon demek olan hareket eksikliğinin de önüne geçilmiş olur. Zira Journaling ile yazma eylemi, o hareketi bize getirir. Böylece kendimizi yükselttiğimizde genişlettiğiniz sevgi alanı her versiyonumuzu da o sınırsız alanın içine almış oluruz.
Journaling ile bilinç dışı yanımız yavaş yavaş bilinçli hale gelir, bu da işte o kişisel haritamızı ortaya çıkarmamız için çok önemlidir.
Çünkü öncelikli olarak her şeyi alıp bilinç dışına atarız, sonra bir işlemden geçirip onu işledikten sonra ne olduğunu anlayıp farkına varırız. Ancak bilinç dışı çok yanıltıcı olduğu için gerçek köke inebilmemiz ancak çok egzersiz yapmamızı gerektirir.
Bu noktada Journaling tam bir olma halidir, bilinçli yapma durumundan çıkarıp olmaya dönüştürür.
Journaling ile önce var olanı inceleriz. Kendi dünyamızla bağ kurarız. Ki bu da, tam farkındalığın özüdür. Ve bu tam farkındalık uyum sağlamamızı kolaylaştırır ki; uyum sağlama = gerçeklikle bütünleşme = olaylara daha yukarıdan bakma = psikolojik olarak esneklik = sağlıklı olma
(aksi halde zihin hazır değilse, inançlar ile uyumlu hale getirmek için çok kolay bir şekilde bahaneler bularak gerçekliği çarpıttır)
Tam farkındalıkta değilsek, duygulardan birinin yenmesine çalışırız. Ancak bu sadece ânı kurtarır, sorunu çözmez. Journaling ile tüm duyguları kabul ettiğimiz için ise sakinleşir, dinginleşiriz. Zihin berrak olmalıdır ki bunu sağlasın. O yüzden de gerçeğin içinde kalmamızı sağlar, böylelikle zihindeki engelleri temizleyerek görüş alanını belirginleştirir.
Journaling ile bir şeyin öznel doğasını gözlemleriz. Bu sayede gerçek denilene sımsıkı sarılmaktan uzak oluruz, onun karmaşık-değişken olabileceğini (varlığı ya da yokluğu değil de) kabul ederiz.
Gökkuşağı metafor ile görselleştirilebilecek olan söz konusu geçicilik kavramı ise aydınlatıcı ve özgürleştiricidir.
Zira daldaki kuş gibi geçici kesinliğe ihtiyacımız vardır. Çünkü bu, içimizdeki merhameti dışarı çıkarır.
Journaling ile gerçeklikle huzurlu karşılaşmayı sağlarız. Kontrol edemeyeceğimizi kabul edip her şeyi gözlemleyebiliriz.
Ancak bu kabullenme (kontrolü bırakmanın bir üst aşaması, -içinde vazgeçiş de olan- bir tercih) her şey yolunda demek değildir. Her şey burada ve vardır. Yazarken yavaşladığımız için işte bunu sağlarız. O yüzden Journaling tam farkındalığın özüdür.
Gitmek istediğimiz yere götürecek en kısa yol bu kabullenmedir. Bunun için Journaling kontrolü bırakmayı sağlar.
O yüzden teslimiyet yerine genişleme temi çok daha doğrudur. İçimizde tüm duygular için yer açmak yani. Hiçbir şeyi reddetmemek ancak yok da saymamak. Her şeyi seçmemek. Hepsini bir bütün halinde kabul etmek.
Dertlerimizi kurdukça canavara dönüştürürüz. Bunu küçültmek için de etkili bir yöntemdir. Zira onların baskısını almak için onlara alan açmak gerekir ki yazmak bunu sağlar. Böylece sıkıntıların içine gömülmek bir gün onların içine içinde kalmaktan çıkmayı sağlar.
Journaling, ruh yaralarının halen var olduğunu fark ettirir. Çünkü yazmak, normal görünen anormalin içinde olduğumuzu görmeyi sağlar. Böylece de o yaraların nüks etmesinin önüne geçen bir yöntemdir. Onları duymak ötesine, onlara boyun eğmemek, gözümüzü korkutmasına engel olmak sağlanır. Yazarak bir eylem ortaya konduğu için de elimizin kolumuzun bağlı kalmamasını sağlar.
Farkında olunca, elimizdekilere can vermiş oluruz. Dolayısıyla yazmak, mutluluk olasılıklarının da tadını daha çok çıkarılabilir hale getirir. Zihin açıklığı içinde mutlu olmak demek, olanın içinden geçmeyi öğrenmek. O mutluluğun da geçici olduğunu kabul etmeyi sağlayabilmektir. İşte bunu sağlayan zihin kasımızı güçlendiren bir yöntemdir Journaling.
Comments
Post a Comment