La Traviata 2022..

Ve 2019’da (ne şans ki hem de Alfredo rolünde Aydın Uştuk’un etkileyici performansıyla) Bornova sahnesinde ilk yer aldığından beri La Traviata* operasını ikinci kez seyretmiş olmanın mutluluğuyla bu paylaşımı yapıyorum. Son ana kadar gidip gidemeyeceğimdan emin değildim ancak şimdi iyi ki de gitmişim diyorum. Çünkü ilk seyredişimde bana yaşattığın muhteşemliği, bu ikinci seyredişimde de katbekat yaşattığını rahatlıkla söyleyebilirim. İlk sahnesinden son dakikasına kadar, dört perdelik bir opera eserini, tüm dikkatimi vererek ve her saniyesinden keyif alarak seyrettim. Gerçekten tüm sanatçılara kucak dolusu teşekkürler ve tebrikler.

Sonuç itibari ile aslında üç sene önce izlemiş olmama rağmen, konusunun ve detaylarının aklımda durduğunu düşünüyor olsam da izlediğimde, dediğim gibi ‘iyi ki bir kez daha gelmişim’ dedim. Çünkü birçok güzelliğini aklımda tutamadığımı fark ettim. O yüzden de pekiştirmek şahane oldu.

Eğer daha öncesinde izleme şansını yakalayamadıysanız, sanırım Ocak/Şubat’ta olacak tekrarlarından birine mutlaka gitmenizi öneririm. Zira kostümlerinden (ki yine Gülay Korkut’un şahane imzasıyla) müziklerine (Tulio Gagliardo’nun muhteşem orkestra şefliğindeki), performanslarından (Violetta rolünde Eylem Demirhan Duru ve Alfredo rolünde Levent Gündüz’ün nefes kesiciliğinde) kurgusuna kadar her bir detayıyla inanılmaz ihtişamlı bir opera eseri olduğunu düşünüyorum. Canım İZDOB’umun da ayrı şahanelikte sahneye koyduğu kanaatindeyim.

Ve bu sefer şükür ki tam perde açılırken aklıma geldi de, ilk izlediğimdeki yazımda çekemediğim için hayıflandığımı belirterek uzun uzun muhteşemliğini anlatmaya gayret ettim o açılış sahnesini küçük de olsa bir videoya alabildim. O ilk yazımda da dediğim gibi, sırf ilk sahnesi için bile gidip izlemenize değer.

* La Traviata ifadesi ‘yanlış yoldaki kadın’ diye en basit şekilde Türkçeye çevrilebilir. Giuseppe Verdi'nin bestelediği (Francesco Maria Piave'nin libretto'sunu yazdığı) bu opera eseri, ünlü Fransız yazar Alexandre Dumas'nın 1848 yılında yazdığı Kamelyalı Kadın romanını temel alır. Dumas’nın romanının, müzik diliyle ayrı bir sanat dalında daha da etkili olacağını düşünmesi ve Verdi’ye sunarak gerçekleştirdikleri muhteşem iş birliğinin bir eseridir.






Comments

Popular Posts