Küçük Yuvarlak Taşlar / Melisa Kesmez..

MugaBookClub kitap kulübümüzün Eylül seçkisi olarak Melisa Kesmez’in son çıkan kitabını okuduk. Ve benim için yazarın okuduğum ilk kitabı oldu. Ve iyi ki de öyle oldu, çok güzel bir başlangıç yapmış oldum. 

Bir kere en başta, yaştaşım bir yazar kadının kitabını okumak inanılmaz keyifliydi; bu keyif, yeni tanıştığım cümleleri ile birleşince daha da pekişti. Gerçekten de öncelikle tasvirleri olmak üzere, naif duyguları bir o kadar naif ifadelerle aktarışı bir harikaydı.

Kendi adıma kitabın en güzel yanı; genel öyküyü farklı karakterlerin bakış açısını, daha doğrusu algılayışını ve olayları kendi penceresinden görüp değerlendirmesini de aktarması, hatta öykünün farklı yerlerinden tutarak bunu gerçekleştirip sonra da keyifli bir kurgu eşliğinde bir araya getirmesi idi. Böyle kaleydeskop şeklinde olaylara bakış açısı benim çok hoşuma gidiyor ve bunu da kitapta görmek beni çok mutlu etti.

Sonuç itibari ile ne zamandır kitaplarından birini okuma niyetinde olduğum sevgili Melisa Kesmez’in dünyasına böyle küçük de olsa bir giriş yapmak beni sevindirdi. Yaşasın kitap kulübümüz. :-) 

Ve tabii ki o hayran kaldığım tasvirlerinden ve tamlamalarından birkaç alıntı yaparak yazımı taçlandırmadan olmaz. O zaman yeni ve diğer kitaplarında yeniden görüşmek üzere diyorum çünkü artık devam edeceğimi gayet iyi biliyorum.

  • Sessiz kalıyorum. Ağzımı açarsam narin bir eşyayı devirip kırarmışım gibi geliyor. [s.16]
  • Kapı kapanıyor. Bir şey click ediyor o an. Çatalın ağzında bir tren makas değiştiriyor. Bir taksinin arka koltuğunda yan yana susuyoruz yol boyu. [s. 17]
  • Ne zaman yanaşmayı denesem, usul usul kaçtı benden, yakın ilişki kurmayı gürültüsüzce reddetti. [s. 20]
  • Bir ihtimal olarak kaldı. Hiç oynanmamış bir oyuncak gibi açılmamış kutusuyla bir dolaba kaldırıldı. [s. 30]
  • Bağırmıyor, bir kötü söz söylemiyor, kapıyı çarpıp gitmiyor, hiçbir şeyi duvara fırlatıp paramparça etmiyor. Sessizliğiyle yıkıp döküyor ortalığı. Öksürüyor biteviye. Söyleyemediği her şeyi sabaha kadar öksürüyor. [s. 19]
  • ….. onunla vedalaşırken kalbimin gümbürtüsünü duyuyorum. Göğüs kafesimin içinde bir canavar var, göğe doğru uluyor. Dışarı çıkmak, … öpmek, öpmek, öpmek istiyor. Korkuyorum kendimden. Yapabileceklerim. [s. 18]
  • "ben güzel şeyleri hatırlamayı seçtim." 
"Neden ama?"

- "Öyle geldi içimden." [s. 68]

Comments