Lion..

Gelelim bu yıl en iyi film Oscar adaylarından Lion’a.. tamamen gerçek bir yaşam öyküsünden, daha doğrusu öyküsünün anlatıldığı, kahramanın kendi kitabından uyarlanmış bir film..
Konu olarak çok hüzünlü, iç burkan ve filmin sonunda (spoiler değil, dont worry ;) ) yılda 80.000 çocuğun, sadece Hindistan’da aynı durumu yaşadığını öğrenince daha da içimizi burkan cinsten. Zira en sonda okuduğumda, gerçekten ağzım bi karış açık kaldı, çok üzüldüm.
Çocuğun yaşadıkları ve sonrasındaki hayatı inanılmaz ötesi. En sonda öğrendiğimiz gerçekler bağlamında gerçekten her şerde bir hayır olduğunun, her şeyin bi sebebi olduğu çok çarpıcı bir şekilde görüyoruz.
Ayrıca hikaye bağlamında dünyada ne kadar iyi insanlar olduğunu görüyor ve inanamıyorsunuz. Helal olsun vallahi.
Gelelim sinemasal açıdan yapıma; bir kez çok uzatılmış ve tv filmi tadında olmuş, kanımca. Nicole Kidman’ın oyunculuk bağlamında bir şey ortaya koymasını gerektirecek bir durum da olmamış vesselam. Yazık, oysa ki çok severim, beğenirim kendisini. Hintli çocuğumuz da önceki filmlerinden farklı bir karakteri oynamadığını, dolayısıyla bi Casey Affleck kadar oyunculuğunu konuşturmuş da diyemiyorsunuz. Ancak çocuğun şu olmadığını, ona verilenin, senaryonun-filmin ona müsade etmediğini düşünüyorum.
Tüm sebeplerden ötürü filmin, özellikle de en iyi filme aday olacak kadar bir sinematografik yapım olduğunu düşünemedim, beni wow’latmadı diyim :) Ancak aynı çocuğun yaşamına dair ifade ettiğim gibi, belki de bu film ve adaylığı sayesinde nice o durumdaki çocuğa bir fayda dokunur diye de düşünmedim değil.
Meraklısına: Bu arada Google Earth’ün amma cuk oturmuş reklamı olmuş. Teknoloji nelere kadir vallahi.