Jackie..
Son dönemin en çok konuşulan, şahsım da dahil olmak üzere çokça beklenen, merak edilen filmi Jackie’yi izlemiş ve büyük bir hayal kırıklığı yaşamış bulunmaktayım efenim! Öyle ki Manchester By The Sea için dediğim oyunculuğun muhteşemliği bağlamında sizleyici olarak sizi geçirilen duygunun gramı bu filmde olmadı. Oysa ki oldukça önemli, etkili bir olayın en yakın kahramanının gerçek hikayesi söz konusu. Kızımızı çok sevmeme, beğenmeme ve gerçekten çok çabaladığımı düşünmeme, görmeme rağmen; olmamış, yapamamış ve koskoca hikaye, olay, fim heba olmuş.
Yani bu kadar sinematografik bir olayın, tabiri caizse bir moda şovuna dönüştürülmüş.
Jackie hanımın halihazırda moda tarihinin ikon giysileri arasına girmiş kıyafetlerinin sırayla arz-ı endam ettiği, o giysilerin kamuya ilk çıktığı anların sıra sıra gösterildiği, olaylar arasında aslında olmayan ilginin zorlama şekilde bağlantılandırıldığı hissenin ayyuka çıktığı ve bir nevi kadının, vakti zamanında göze batan şaşaasının aklanmaya çalışıldığı hissinin verildiği bir yapım olduğu kanaatindeyim. Hoş şahsen ben, kadının gerçekten çok güçlü bir karakter olduğunu düşünündüm. Zira 28 yaşında birinin öylesi zor bir pozisyonunu, çok da ayağı yere basan nedensel temellere oturtarak aldığı kararlarla ve uygulamalarla çok iyi doldurduğunu gördüm. Eğer doğru ise. Ve böylece de amacı olan, kocasının unutulup gitmesini, çok da iyi bir şekilde başarmış olduğunu düşünüyorum. Sonuçta ABD dışından biri olarak bile adamı, 4 yıllık başkanlığına rağmen tanıyoruz!
Özetle, her ödül sezonu filmi için dediğim şeyi tekrarlıyorum; tüm adayları izleme saplantılı iseniz zaten bakacaksınızdır, ancak pek bir şey beklemeyin. Yok saplantılı olmayangillerdenseniz de çok izlemeseniz de olabilecek olan bir film olduğunu not edin ;)
Yani bu kadar sinematografik bir olayın, tabiri caizse bir moda şovuna dönüştürülmüş.
Jackie hanımın halihazırda moda tarihinin ikon giysileri arasına girmiş kıyafetlerinin sırayla arz-ı endam ettiği, o giysilerin kamuya ilk çıktığı anların sıra sıra gösterildiği, olaylar arasında aslında olmayan ilginin zorlama şekilde bağlantılandırıldığı hissenin ayyuka çıktığı ve bir nevi kadının, vakti zamanında göze batan şaşaasının aklanmaya çalışıldığı hissinin verildiği bir yapım olduğu kanaatindeyim. Hoş şahsen ben, kadının gerçekten çok güçlü bir karakter olduğunu düşünündüm. Zira 28 yaşında birinin öylesi zor bir pozisyonunu, çok da ayağı yere basan nedensel temellere oturtarak aldığı kararlarla ve uygulamalarla çok iyi doldurduğunu gördüm. Eğer doğru ise. Ve böylece de amacı olan, kocasının unutulup gitmesini, çok da iyi bir şekilde başarmış olduğunu düşünüyorum. Sonuçta ABD dışından biri olarak bile adamı, 4 yıllık başkanlığına rağmen tanıyoruz!
Özetle, her ödül sezonu filmi için dediğim şeyi tekrarlıyorum; tüm adayları izleme saplantılı iseniz zaten bakacaksınızdır, ancak pek bir şey beklemeyin. Yok saplantılı olmayangillerdenseniz de çok izlemeseniz de olabilecek olan bir film olduğunu not edin ;)