A Beautiful Life..
Listeye yeni girmiş taptaze bir Netflix filmi var karşımızda. Sanatçının Yolu atölyesinde sevgili Yeliz hocamızın tavsiyesi ile ben de taze taze izleme şansına sahip oldum. Çok da iyi oldu.
Nitekim kendisinin önerme sebebi olarak yer aldığı üzere; içinde bulunduğumuz ikinci haftanın konusu bağlamında delirtenler kategorisine giren kişileri ve kendi içimizdeki kuşkucuları çok net bir şekilde gözler önüne serip irdelememizi sağlayacak bir konuya sahip. Tüm filmi Julia yengemizin tanımladığı ifadeler üzerinden “evet bak burada bunu yapıyor bu sebepten, evet bak şu şuna neden oluyor” şeklinde izlediğimi itiraf etmeliyim :-) Hangi anlamda derseniz tabii ki içimizdeki yaratıcı gücü ortaya koyma kapsamında çevremizin ve kendi kök inançlarımızın sebep olduğu blokajlar bağlamında yaşadıklarımızı, çok da keyifli bir aşk hikâyesini de için içine katarak bizlere aktarıyor.
Tam bu noktada söylemeden geçemeyeceğim :); çiftimizi çok beğendim. Acayip birbirlerine yakıştıklarını düşünüyorum. Zaten çocuk Apollon’u oynayabilecek kadar yakışıklı ancak konu gereği büründüğü karakter öyle sakin ve hayran olunası ki. Ve bunu da, kızın da aynı minvaldeki mizacıyla çok güzel işlemişler kanımca. Dolayısıyla onların çok naif ve özenilesi duruluk ve huşu içinde ilerleyişlerini görmek çok keyifliydi.
Özetle, sakin bir gecede şöyle 1,5 saatlik sakin bir yıldız doğuyor filmi izlemek isterseniz şans verebilirsiniz diye düşünüyorum. Hele ki somut delirten ve kuşkucu örneklerini görmek istiyorsanız. Sakin dedim ancak filmde o delirtenlerin hortladıkları bölümde içimin acayip gerildiğini de söylemeliyim. (Sanki o kadar çocukluk travması yetmezmiş gibi bir de onun çıldırtmalarını ben ekran karşısında hissettim çok rahat. :) ) Velhasıl, arka fonu Damien Rice kıyamında melodilerle bezenmiş bir akşam filmi var karşınızda.
Comments
Post a Comment