Sırlar Bohçası / Meltem Güner..
Sırlar Bohçası kitabı ile tanışmam çok keyifli bir şekilde oldu. Öyle ki tam bir sene önce Yeliz sayesinde Theta Healing DNA programına katıldığımda oradaki pek sevgili grup arkadaşlarımdan Tuğba’nın bir seminer günü kitabı salona getirmesi sayesinde böyle bir kitabın varlığından haberdar olmuş oldum. Aslında Meltem Güner’i tanıyor ve Niyet Defteri kitabını biliyordum ancak Sırlar bohçası kitabının Ansiklopedik nitelikte olduğunu ve içeriğinin Semboller Üzerine kurulmuş olduğunu bu Vesileyle öğrenmiş oldum. Çokta memnun oldum. Hatta Cevaplar Kitabı ve Mesnevi’den Cevaplar Kitabı gibi bu kitabı da niyet edip sayfa açarak kullanma şeklini yine seminerde Tuğba ve Yeliz ile öğrenmiş oldu. Çokta keyifli buldum sağ olsunlar öpücükler. Kitaba gelecek olursam aslında oldum olası sembollerin renklerin kelimelerin vb unsurların anlamları ve kullanış şekilleri üzerine bir şeyler okumaktan mutlu olan bir kitap okuru olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu noktada tam Sırlar bohçası çok doyurucu, rehber nitelikte, anlaşılır bir el kitabı mahiyetinde çok faydalı buldum, çok faydalandım, elimden geldiğince yaşamımda uygulamaya çalışır oldum. Ayrıca kitapta sembollerin sadece gündelik hayattaki kullanımı kapsamında irdelenmediğini ve ayrıca rüyalar açısından da önemli bilgiler verecek şekilde çözümlendiğini görmek kendi adıma çok yararlı ve işlevsel oldu. Çünkü oldum olası rüyalarda görülen birtakım sembollerin anlamlarını bulma konusunda zorluk yaşadım ve internette gördüklerimizin, okuduklarımızın aslında ne kadar yanıltıcı ve bir noktada olumsuz olduğunu geçmiş zamanlarda gördüğüm için de artık okumaz olmuştum. Ki nitekim burada bir parantez açacak olursam, meltem günlerin yeni kitabının da sadece rüyalar üzerine yazılmış olması benim için çok değerli ve mutluluk verici oldu.
Hali hazırda feng sui olgusuna, objelerin mekanlarda kullanım şekillerine, sembollerin nasıl, ne şekilde, hangi enerjileri-anlamları aktif kılmak anlamında kullanılabildiğine yakınsınız demektir. Bu bağlamda da Sırlar Bohçası öncelikle sembol kavramına kuramsal bir giriş yapıyor; ardından rüyalar, kazalar konusuna deniyor, zaten halihazırda diğer kitaplarından; niyetler, rüyanın deftere kayıt edilmesi, tesadüfler, kazalar, gündelik yaşamda pek de farkında olarak kullanmadığımız objelerin/sembollerin nasıl enerjileri hayatımıza kattığı dile konularına aşinasınız demektir. Ki bu bağlamda da Sırlar Bohçası’nın başında ilgili konulara özetle yer veriliyor. Ardından da sayılar, renkler, mistik ve geometrik şekiller, dinsel semboller, meyve, ağaç ve çiçek sembolleri, mitolojik hayvanlar anlamları ve kullanış şekilleri açısından karşımıza getiriliyor. Ve bunları hem anlamlarını hem nasıl kullanılabileceğini, pozitif negatif getirilerini sırasıyla iletiyor. En son bölümde de, semboller deyince akla gelen en önemli kullanımlardan biri olan dövme olgusu, ardından da tüketim edimimiz aracılığıyla gündelik yaşamımıza dahil olan markalardaki semboller ve bunların özellikle çocuk ürünlerindeki kullanımına denilerek nihayete eriyor.
Bu açıdan da hem pazarlama /üretim alanında faaliyet gösteren kişilere küçük püf noktaları sunuyor, hem de çocuklar için yapılan tüketim harcamalarında tercih edilen ürünlerin farkında olmadan hangi enerjileri çocukların yaşantısına sokabileceğine dikkat çekiyor.
Sonuç itibariyle, bendeniz tabii ki bayıldım. Siz de bu tip ansiklopedik tarzdaki kitapları ve bir de simgeler-semboller konularını severseniz şiddetle öneririm. Elinizde okuduğunuz, hâlihazırda bir kitap olsa da şans verin derim. Öyle ki seminerde Tuğba, “öyle hemen alıp sırasıyla okunması zorunluluğu olan bir kitap değil, ara ara bakabileceğin, istediğin sayfayı ayrı ayrı okuyabileceğin bir kitap” dediydi de o yönlendirmeyle hemen edindiydim, sağ olsun; ve tam da dediği gibi bir okuma serüvenim oldu. O yüzden böyle bir niteliği olduğunu da sevgiyle not düşmüş olayım ben de size ;)
Hali hazırda feng sui olgusuna, objelerin mekanlarda kullanım şekillerine, sembollerin nasıl, ne şekilde, hangi enerjileri-anlamları aktif kılmak anlamında kullanılabildiğine yakınsınız demektir. Bu bağlamda da Sırlar Bohçası öncelikle sembol kavramına kuramsal bir giriş yapıyor; ardından rüyalar, kazalar konusuna deniyor, zaten halihazırda diğer kitaplarından; niyetler, rüyanın deftere kayıt edilmesi, tesadüfler, kazalar, gündelik yaşamda pek de farkında olarak kullanmadığımız objelerin/sembollerin nasıl enerjileri hayatımıza kattığı dile konularına aşinasınız demektir. Ki bu bağlamda da Sırlar Bohçası’nın başında ilgili konulara özetle yer veriliyor. Ardından da sayılar, renkler, mistik ve geometrik şekiller, dinsel semboller, meyve, ağaç ve çiçek sembolleri, mitolojik hayvanlar anlamları ve kullanış şekilleri açısından karşımıza getiriliyor. Ve bunları hem anlamlarını hem nasıl kullanılabileceğini, pozitif negatif getirilerini sırasıyla iletiyor. En son bölümde de, semboller deyince akla gelen en önemli kullanımlardan biri olan dövme olgusu, ardından da tüketim edimimiz aracılığıyla gündelik yaşamımıza dahil olan markalardaki semboller ve bunların özellikle çocuk ürünlerindeki kullanımına denilerek nihayete eriyor.
Bu açıdan da hem pazarlama /üretim alanında faaliyet gösteren kişilere küçük püf noktaları sunuyor, hem de çocuklar için yapılan tüketim harcamalarında tercih edilen ürünlerin farkında olmadan hangi enerjileri çocukların yaşantısına sokabileceğine dikkat çekiyor.
Sonuç itibariyle, bendeniz tabii ki bayıldım. Siz de bu tip ansiklopedik tarzdaki kitapları ve bir de simgeler-semboller konularını severseniz şiddetle öneririm. Elinizde okuduğunuz, hâlihazırda bir kitap olsa da şans verin derim. Öyle ki seminerde Tuğba, “öyle hemen alıp sırasıyla okunması zorunluluğu olan bir kitap değil, ara ara bakabileceğin, istediğin sayfayı ayrı ayrı okuyabileceğin bir kitap” dediydi de o yönlendirmeyle hemen edindiydim, sağ olsun; ve tam da dediği gibi bir okuma serüvenim oldu. O yüzden böyle bir niteliği olduğunu da sevgiyle not düşmüş olayım ben de size ;)
- İçinden öyle geliyordur ve seçersin. Bir bütünleşmeyi, bir tamamlanmayı gerçekleştirmek üzere bir seçim yaparız. O ev sana iyi gelir, işlerin açılır veya çok iyi gelmez, taşındığın andan itibaren birçok aksilikle karşılaşırsın. Bunun nedeni aslında ev değildir. O evi sen seçmiştin ve evle bir tamamlanma yaşamaktasın. Bu tamamlanma hali ihtiyacın olanı hayatına davet etmendir. Bereket istiyorsak harika bir yönde konumlanmış, bize güzellikler getirecek bir ev seçeriz. Kendi gücümüzü kabul etmekle ilgili bir niyetimiz varsa karşımıza güçlükler çıkaracak seçimler yaparız. Çünkü çalışmayan kas gelişmez, güçlenmek için performans gerekir. Birimiz baykuş sembollü bir obje satın alırken, birimiz aslan sembollü olanını seçeriz. Çünkü içsel seçimlerimiz bizi birtakım sembollere yöneltir. İçsel seçimlerimizde, neden bu seçimleri yaptığımızı açıkça bilmesek de, isteklerimizin ve çekim gücünün rolü oldukça yüksektir. [ss. 26-27]
- Koskoca şehirde gider, yıllardır görmediğimiz bir arkadaşımızla çarpışırız. Kaçırdık zannettiğimiz otobüs, bir de bakarız ki durağa geç gelir ve yakalamaya çalıştığımız otobüse binebiliriz. Çok istediğimiz bir kazak bir gün bir hediye paketinin içinden çıkar. Bütün bu rastlaşmaların içindeki sembolleri okumak yerine konunun verdiği şaşkınlığa dalıp gideriz genelde. Oysa denizi izlediğin sırada sudan zıplayan bir balık o anda
- içinde bulunduğun halin habercisi olabilir.
- Tesadüf diye baktıklarımızın tamamında kâinatın cevap sistemi ve postacıları karşımızdadır. Bize inanılmaz ölçüde olasılıksız gelmesinin sebebi bizim dikkatimizi o ana verebilmemiz içindir. Tesadüf, hayata verdiğimiz siparişlerin teslim anıdır. [s. 34] Bu tesadüflerin mesajlarını okuyabilmek iç tıpkı rüyalarda oluğu gibi ne hissettiğine ve tesadüf gibi gözüken karşılaşmaları neyle ilgilendiğin bir dönemde yaşadığına bakabilirsin. [s. 35]
- Sembol okuyuculuğunun ilk kuralı olanı kabul etmek ve anlamaktır. Olanı kabul etmeden ve anlamadan yeniye geçemeyiz. Aktörler ya da dekorlar değişir ama konular aynı kalır. Ta ki biz bu filmin ne anlattığını anlayana kadar. [s. 44]
- 13 sayısı: Çemberden çıkışın ve kader planının değişiminin habercisidir. Zamanı bir dizgiyle planlayan on iki ile tamamlanmış olan kader planı ve karmanın sonlanmasıdır. On üç, çıkmak için gayret ettiğimiz sürecin içinden sıçrayarak çıkabilmektir. Aydınlanma yolunda olma halinin mesajını iletir. [s. 86]
- Portakal Çiçeği ve Portakal: Eski Çin kültüründe saflık ve masumiyet sembolü olarak gelinlerin eteklerine portakal çiçeği takılırdı. Bu gelenek zamanla Avrupa'ya kadar geldi. Olgunlaşmış meyvesiyle aynı dalda birarada duran bu harika kokulu çiçek, geçmişi kabul ederek yeniye kucak açmayı sembolize eder. Saflık, bereket, yaratım, dişilik ve kutlama enerjisini aktarır. Düğünlerde, bebek kutlamalarında ya da bir niyetin sonuca varmasını kolaylaştırmak amacıyla resmedilmiş hali de kullanılabilir. [s. 209]
- Kurbağa: Kurbağa sembolünün faydalı olabileceği yer ve durumlar: Hayatın içinde daha iyiye dönüşebilmenin güzel bir sembolü olabilir. Kurbağa, çocuklarda büyümenin ve gelişmenin ritmini korumak için kullanılabilir. [s. 371]
Comments
Post a Comment