My Big Fat Greek Wedding 3..

Tam 21 yıl önce, serinin ilk filmini seyrettiğimde, dün gibi hatırlıyorum ne kadar eğlendiğimi ve kahkahalarla güldüğümü. O hatırlayışla, bu yeni filmin çıktığını görür görmez her şeyi bir kenara bırakıp izlemeye koyuldum ancak -aynı heyecanla izlediğim ikincisinden ne yazık ki çok daha şiddetli şekilde- feci bir senaryoyla karşı karşıya kaldığımı çok geçmeden anladım. 

Böylesine güzel görüntülerden oluşan bir film ancak bu kadar kötü olabilirdi. Uzun süreden sonra ilk kez, bir film için söyleyebileceğim sanırım hiç güzel bir şey yok, -dediğim gibi- görsel estetiği dışında. Tam bu noktada da sanırım sadece 1,5 saatlik bir Yunanistan reklam filmi çekilmiş olsun diye yapılmış bir film var karşımızda. Ancak biraz daha özenlilebilirdi. Sürekli şimdi düzelecek şimdi bir şeye bağlanacak dedim durdum. 

Bir yere bağlanamayanın sadece konu olmaması ise ayrı bir hayal kırıklığı oldu. Zira oyunculuk da bir o kadar kötüydü ki size anlatamam. İlk kez bir filmi hayranlıktan ağzım açık kalarak değil de, ‘inanamıyorum bu mudur!’ diyip büyük bir hayal kırıklığıyla seyrettim. Öyle ki bir yer geldi ‘acaba sesini kısıp sadece görüntüleri mi izlesem?!’ dedim. Çünkü diyaloglar da bir o kadar kötüydü. 

Demem o ki eğer siz böyle -sessiz tuşunda- seyredecekseniz bakabilirsiniz. Zira görüntüler gayet estetik ve bir fotoğraf çekimi gibi capcanlı kotarılmış. Süslemelerden tutun da yemeklere, mavinin her tonundaki denizlerden ışıltılı detaylı dekorasyonlara kadar her şey birer kartpostal gibi düzenlenmiş resmen. Ancak bunun dışında ise kaçarak uzaklaşmanızı öneririm.




Comments