İkinci Caddenin Mahkûmu..

Ve şahane bir tiyatroda tavsiyesi ile karşınızdayım. Gerçekten bu dönem gerek perdede gerek sahnede nedense hep dramatik şeyler denk gelip hiç karartmalarımızı pekiştirdiği bir dönemde bu oyununun da (biliyorsunuz her şeye konusunu okumadan gidiyorum) türü hakkında hiçbir fikrim olmamakla birlikte dram olacağını düşünmüştüm. Belki de biraz isminin çağrıştırdığı negatif tanı sebebiyledir. Ancak öyle keyifli öyle iyi bir vakit geçirtti ki bize.

Her ne kadar çevirmeli telefonların söz konusu olduğu bir zaman dilimindeki* Amerikalı bir çift üzerinden ilerleyen bir kurguya sahipse de kesinlikle günümüzde de hâlen geçerliliği (ne yazık ki) söz konusu olan durumları, öyle esprili ve öyle iyi kritize eden diyaloglarla ortaya koyuyor ki nasıl beğendim anlatamam. 

Tabii bunda karakterlerimize can veren oyuncularımız Ali Ulvi Hünkar ve Dilek Çetiner Demir’in harika performanslarının etkisi çok mu çok büyük. Tüm oyuna yayın o en önemli unsur olan duygu dalgalanmalarını öyle iyi yansıtıyorlar ki zaten kahkahalar atmanızın ve etkilenmenizin, akışın içine girebilmenizin sebebi de bu. Tam da tiyatro broşüründe oyuna dair ifade bulan ‘modern hayatların mizahi bir dille anlatımını’ şahane bir şekilde aktarıyorlar. Demem o ki vakit varken mutlaka izleyin ve bu keyifli anlara ortak olun.

*“Amerikan kapitalizminin ve maddeci değerlerinin ironik sembolü olarak karşımıza çıkan İkinci Cadde'deki evlerinde birer mahkûma dönüşmelerine tanıklık” ettiğimiz bir eser. 

Yazan: Neil Simon

Çeviren: Cemil Büyükutku

Yöneten: Y. Evren Serter

Dekor Tasarımı: Savaş Çevirel

# Tüm fotoğrafları, imleciniz resmin üzerindeyken sağ klikle yeni pencerede tek başına açarsanız, görseldeki yazıları çok daha büyük okuyabilirsiniz.