Decision to Leave..
Hayaller İstanbul’da Filmekimi iken, gerçekler internette Filmekimi olunca ancak birkaç tane izleyebiliyorsunuz bildiğiniz üzere :-) Zira nasıl olduysa yıllar sonra ilk kez film listeleri için bi coşunca, karşıma da Filmekimi çıkınca kayıtsız kalamadım. Tüm listeyi gözden geçirip internette sadece şu an için 3-4 tanesini bulabildim. Onlardan izlediğim ilki ise ‘Ayrılma Kararı’ adlı yapım oldu.
Uzakdoğu filmlerine aşinaysanız bu filmin de aynı kategoriden bir yapım olarak, kafanızda canlanan özelliklere sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ki bu özellikler benim için alışılmışın dışında, garip ve çok değişik yapımlar olduğu oluyor. Dolayısıyla benim için de, bu coğrafyadan seyredip de farklı olarak nitelendirmediğim bir yapım olmadı daha sanırım. Bu yüzden bu film bittiğinde de yine ‘ne kadar manyakça bir film’ dedim. Ancak bu manyaklık onun kötü olduğu anlamına gelmiyor. Hani bazen kişileri, durumları ‘ne yapıyor böyle manyak manyak’ gibi bir tanımlama da bulunuruz ya. İşte bu film de o tarz bir yapım olmuş kanımca. Ancak iyi anlamda çok rahatlıkla altını çizeceğim bir özelliği var ki o da kamera acıları. O kadar orijinal ve yerli yerinde kullanılmış ki beni çok şaşırttı. Çok beğendim açıkçası.
Konusuna dair bir şey bahsetmeme gerek yok çünkü etraftaki pek çok listede kısa kısa deniliyor, oralarda muhtemelen okumuşsunuzdur ya da okursunuz. Diğer taraftan festival filmlerini seviyorsanız zaten güzel veya çirkin diye ayırt etmeden olabildiğince izleme gayreti içerisindesinizdir ve bu filme de bakacaksınızdır diye düşünüyorum. Ki bence de bakın çünkü ilk konuşulanlar arasında yer alıyordu. Benim seçimim için de bu yeterli oldu. Kaldı ki Eylül Görmüş’ün podcast’inde dinleyince listeme almıştım ben de. Kaldı ki zaten Uzakdoğu filmlerini ya da dediğim gibi biraz manyakça filmleri, hele bir de polisiye, cinayet araştırma gibi konulara dair yapımları seviyorsanız bir bakmalısınız diye düşünüyorum.
Comments
Post a Comment