Aftersun..
Filmekimi filmlerinden izlediğim ikinci yapım bir İngiliz oldu ancak 80’ler 90’lar Türkiye’sinde, hatta Fethiye’de geçen bir film. O özelliğiyle bile zaten direk ilgimi çekti. Ancak gelin görün ki üzülerek itiraf ediyorum, şahsen filmi anlamadım. Yani ara ara ‘sanırım şöyle oldu, burada bu denmek istiyor, şöyle bir durum söz konusu bu karakter için demek ki’ gibi düşünceler ve açılımlar gerçekleşti zihnimde. Ancak son kertede bütünü itibari ile ne anlatmak istediğinden tutun, mikro anlamda ne verildiğini ya da verilmek istendiğini kesinlikle anlayamadım. Bu yüzden de pek keyif alamadım :/
Evet Atari’leri görmek güzeldi, evet Macarone dansını (yüz yıl! sonra) izlemek, Losing My Religion şarkısını da ona keza (nuh nebiden beri sanırım :)) duymak çok hoş bir nostalji oldu. E tabii 6 sıfırlı Türkiye’yi hatırlamak dahi istemiyorum ancak onu da gördük bu filmde yeniden. Dileriz bizden uzak olur diye içerimizden niyet geçirmemize vesile oldu diyim ben size :) Ancak bunun ötesinde kendi adıma hiçbir şey bulamadım ve ne yazık ki beğenmedim :/ Ne diyelim sıradakini beğenmek nasip olsun :)
Comments
Post a Comment