İyi ki varsın İpek Hanımın Çiftliği...

Ve sonunda oldu. Ablamın aylardır alışveriş yaptığı İpek Hanımın Çiftliği adlı organik tarım yapan kadının ve internet sitesinin adı gazetelerde yer aldı. Geçen hafta sipariş verirken kadının, Mehmet Gürs’ün de artık ondan alışveriş yaptığını yazdığını iletmişti ablam. O söyler söylemez, “oh bari Gürs sayesinde tanınırlığı artar” diye içimden geçirmiştim ki, çifte sevinç oldu ve geçen Pazar Hürriyet Gazetesi’nin hafta sonu ekinde röportajı çıktı.
Özellikle İstanbul’da kimyasal katılmamış ve hormonsuz meyve-sebze bulmanın, samanlıkta iğne aramak kadar zor olduğu bir ortamda İpek Hanımın Çiftliği tek kelimeyle imdadımıza yetişiyor. Her hafta sebzeleri ve meyveleri güzel güzel paketleyerek, peynir gibi bozulma riski olanların arasına buz gibi su dolu şişeler yerleştirip, özel korunaklı ayrı kutularda evimize yolluyor. Yaptığı anlaşmayla da kargo ücreti ödetmiyor. Adını internet duyduğumuz pembe domatesleri onun sayesinde geçen hafta tatma fırsatımız oldu. Yine tam ev-köy ekmeği kıvamındaki lezzetli mi lezzetli ekmeği kahvaltılarımızın, böreği beş çayımızın kıymetlisi oldu.

İneklerin, 1 metrekarelik kafeslerde değil, yavrularıyla birlikte normal barınaklarda kaldığını; hasta olmasın diye antibiyotik bombardımanına tutulmadıklarını aksine, bir battaniye ile örtüldüklerini bilmek çok güzel.

Hele hele tavukların özgürce dolaştıklarını bilmek paha biçilmez...

Bamyaların, sıcak hava odalarında suni ışık ve ısıda değil, güneş ışığında kurutulmaları gibisi yok..

Not: Zeynep Bilgehan; “En Ünlü Domates Bu Çiftlikte Yetişiyor”; Hürriyet Gazetesi Pazar Eki; http://www.hurriyet.com.tr/pazar/15508933.asp; 08 Ağustos 2010.

* Foto: http://www.egesebzeleri.com/ipek_hanim_ciftligi/ciftlikten_fotograflar/ciftlikten_fotograflar.html'den.