Mitoloji El Kitabı / Semra Kosovalı..

Adını tam bir şekilde karşılayan öz bir mitoloji 101 kitabı var karşımızda. İçeriği ile mitolojiye dair neredeyse her başlığa değinmekle kalmıyor, nokta atışı bilgilerle konuya giriş yapmak isteyen birine ilk elden verilebilecek tüm verileri de sunuyor. Kendi adıma en çok şaşırdığım, en çok beğendiğim yönü ise yazarının, bir arkeolog olarak hem de kitabın girişinde Anunnakiler'e dair atıfta bulunması olduğunu özellikle belirtmek isterim. Zira Gök Türk Ramu hocanın ifade ettiği üzere, genelde üniversitelerin arkeoloji bölümlerinin bu konuya kafalarını çevirmemeyi tercih ettiği bir noktada, bu kitapta ilgili referanslarla karşılaşmak beni çok mutlu etti. 

Bunun dışında kitaba dair en sevdiğim diğer bir husus, yaratılışa dair mitolojik bakış açılarını pek çok kültür açısından kısa kısa ortaya konması oldu: Türk, Sümer, Yunan, İran, Avustralya mitolojisinde yaratılış; Tevrat’ta, İncil’de ve Kuranı Kerim’de yaratılış. Ki bu sayede birbiriyle karşılaştırarak okumaya imkan tanıması kendi açımdan çok faydalıydı. 

Tabi bunun dışında tam bir mitolojiye giriş iyi kitabı formatını hak edecek şekilde; dinlere olan etkilerini, tıptan coğrafya, kimyadan astronomiye, müzikten bilgisayar ve teknoloji alanına değin mitolojinin diğer alanlara etkilerini kısa kısa değinmeyi de ihmal etmiyor. Yine çok öz bir şekilde, mitolojik sembolleri ve Türkiye’de yer alan belli başlı mitolojik yerlerin neler olduğuna da değiniyor.

Sonuçta mitolojiye her zaman ilgi duymuş olsam da çok derinlemesine okumalar yapmamış biri olarak bu bakış açısı beni çok tatmin etti. O yüzden de benim gibi yeni giriş yapanlara veya yeni giriş yapmak isteyenlere ilk elden okunması önerilecek bir kaynak kitap olarak yer almayı hak ediyor kanımca. Bu bağlamda bir önceki paylaşımımda yer alan mitoslara dair kitap ile birlikte birer mitoloji dersine giriş kitabı olarak birbirlerini çok güzel tamamladıklarını söyleyebilirim.

  • Bize öğretilen her şey bir kurgudan ibaret olabilir, bu yüzden olasılıkları göz ardı edemiyorum. Sümer ve Akadlara ait çivi yazısıyla yazılmış olan kil tabletler, hâlâ gizemini koruyor. Çözümlenebilen tabletler, uzaydan gelmiş olan ve tanrı olarak adlandırdıkları Enlil ile Enki'nin fantastik kabul edilen öyküsünü gün ışığına çıkarmıştır ancak toplumlar hâlâ Sümerlerin anlattıklarını mitoloji olarak kabul ediyor. Çinliler, sınırları içinde bulunan piramitlerle ilgili bilgileri paylaşmıyor. Kadim Asur'un başkenti Nineve şehrindeki Kral Asurbanipal'in sarayında bulunan yirmi beş bin kil tablette, dünyaya gökyüzünden gelen tanrıları kim yazdı, bilinmiyor. Mısır’ın ünlü İskenderiye Kütüphanesi'nde yarım milyondan fazla yazılı kayıt olduğu söylenmekte ve Arap istilaları sırasında bu kütüphane neden yakıldı, cevabı verilemiyor. Araştırmacıların ulaştığı fakat kesin olmayan bilgiler ışığına söylenen, 445 bin yıl önce çok uzak gezegen Nibiru'dan dünyaya gelenlerin olduğudur. [s. 9]
  • Tanrıların yeraltına inişini anlatan mitolojik olaylar, Hititler ve Sümer-Akad mitolojilerinde karşımıza çıkar Hititlerin 12 yer altı tanrısı vardır. Sümerlerin de yeraltına inen tanrı ve tanrıçaları bulunur. Bunlardan en ünlüleri İnanna/İştar'ın Nergal'in yer altına inişidir. İnanna ve eşi Dumuzi hakkındaki anlatılardan, Eski Önasya dünyasını etkilendiği ve bunları bir şekilde yazıya geçirdiği görülür Hititler de Mezopotamya ve Suriye kültürlerinin etkisi altında kalmış ve onlardan yaptıkları alıntıları kendi mitolojilerine eklemişlerdir. İnanna'nn yeraltına inişi söylencesinin sırasıyla Sümer ve Akad kültürleri üzerinden Doğu Akdeniz'e ve Hurriler aracılığı ile de Anadolu'ya Hititlere aktarıldığı anlaşılabilir. [s. 60]

Comments