Fındıkkıran (2022)..

İki yıl aradan sonra yılı, bir yılbaşı balesi ile bitirebilmek aşkına.. Işıkları, kostümleri, renkleri, müzikleri, sahnesi ve dansları ile yine çok coşkulu, bir o kadar da keyifliydi Fındıkkıran’ı yeniden sahnede izleyebilmek.

Sadece söylemeden geçmemem gereken bir nokta var ki bu seneki temsil, canlı orkestra müziği olmadan icra edildi. Ve ne yazık ki bu büyük bir eksiklik oldu. Kesinlikle canlı müzik ihtiyacı belirgin bir şekilde hissedildi. Zira orkestra üyelerinin kendi enerjileri ile birlikte o melodileri dinlemek, o coşkuyu sahnedeki sanatçıların coşkusuna katarak bize aktaran bir bale gösterisi izleyebilmek bambaşka.

İşte bunu bu sene yaşayamamış olmak üzücüydü. Birçok alanda net bir şekilde devlet opera, bale ve tiyatro temsillerinde kesintiye gidildiğini, yeni sezonun ikinci ayının sonunda anlamış olmakla birlikte, bunun orkestra şeklindeki bir bütçe kesintisine de yansımış olduğunu görmek çok şaşırtıcıydı. Dolayısıyla bir kıyas yapmam gerekirse, ilk seyrettiğim iki yıl önceki İZDOB Fındıkkıran balesinin yerinin başka olduğunu söylemem uygun olur.

Tüm bu durumların yanı sıra, Bornova Kültür ve Sanat Merkezi’nin (Kültür, Sanat ve Turizim Bakanlığı’na bağlı olmasına rağmen) fiziki koşullarının inanılmaz derecede kötüye evrilmesini de bir kenara koyduğumda (dilerim şu an devam etmekte olan inşaat tüm negatiflikleri ortadan kaldırsın); bütün İzmir Devlet, Opera ve Balesi sanatçılarının her zaman müthiş bir özveri ile sahneye koydukları o coşkularını yine bize yansıtmış olmaları çok mu çok güzeldi. Onların bu şahane enerjisi ve yaptıkları işten ne kadar keyif aldıklarını her hareketleriyle bize aktarması, bizim de heyecanla onları seyretmemizi sağladı. Böylece de çok eğlenceli ve içimizi umut donduran bir temsil seyrederek, bir gün farkla yeni yılı karşılamış olduk bir anlamda. Dolayısıyla hepsine emeklerinden ötürü sonsuz teşekkürlerimi ve şükranlarımızı buradan da iletmek isterim.