The Shape of Water..

Sonunda şöyle sinema gibi sinema olan bir yapım seyredebildim, sonsuz şükürler olsun. Öyle ki hani bazı filmler vardır, konusu, öyküsü bir kenara; renkleri, sahneleri, detayları ile tam da sinema perdesine yakışır, o sihirli dev ekranda izlenmeli güzelliktedir ya, işte Suyun Şekli tam da öyle bir film. Kelimenin tam anlamıyla bir ‘sinema filmi’. Demem o ki ben yine o şansı kullanamadım ancak siz, fırsatınız varsa kesinlikle sinema salonunda izleyin. Ben bile 11 inç ekranının içine kendimi sokasım geldi izlerken, belki de sinemada da keşke 3D olsaydı dedirtir, orasını bilemicem :)
Evet belki biraz klasik bir hikâye anlatıyor, evet kusurları da yok değil (özellikle sonuna doğru) ancak ben izlerken çok mu çok keyif aldı. Böyle büyüledi beni. Sihirli bir masal izliyormuşum gibi geldi. O sahneler, detaylar; kızımızın evi, özellikle mutfağı, zaten bir sinema salonunun üstünde konumlanmış lokasyonu, komşuyla birlikte sürekli arkada bir ekranda film izlemeler, gerçek dünyanın korkunçluğundan uzak kalarak kendini o fantastik âleme verip ‘gerçekliği’ unutma edimi... çok mu çok keyifliydi. Bu sihirli detaylarla süslü hâlleriyle ve kendisi de bir tiyatro salonunda geçmesi, dediğim gibi onun da klasik bir öyküyü ‘sinema’ büyüsüyle işlemesiyle ‘Moulin Rouge’u hatırlattı, neden bilmiyorum. Onda da böyle büyülenmiştim ancak hakkını yemeyim, onda hiç kusur bulamamıştım ;)
Sonuç itibariyle, biraz yaratığını ürkünç (ama birazcık :) ) bulmuş olsam da, az biraz (dediğim gibi özellikle düğümün çözülme anlarında), yine de izlenmesi gereken bir film olarak not ediyorum, öneriyorum. Hoş hali hazırda, izlediğim gecenin ertesinde bu seneki (2018) Oscar Ödülleri adayları açıklandı ve filmimiz, en iyi film dahil pek çok kategorinin de adayı olarak yer aldı bile! Yani izlemeniz için büyükçe bir sebep daha derim :)