Mucize Sensin / Gülay Şahin..
Gerçekten de her kitabın bir zamanı olduğunu gösteren kitaplardan biri oldu benim için. Öyle uzun zamandır listemdeydi ve bir türlü alamamıştım ki. Ancak aldığımda da bu sefer bir türlü okuyamadım, hep başka şeyler araya girdi durdu, ta ki bu döneme kadar. Ve öyle bir dönemde elime aldım ki tam ihtiyacım olan şeyleri bana verdi. Şükürler olsun.
Mucize Sensin öyle bir kitap ki artık ister spiritüel deyin ister başka bir isimle adlandırılan, işte o aleme hiç dalmadıysanız bir başlangıç kitabı, bir rehber kitabı. Hem de o alemde yol alıyorsanız da hâlihazırda, o ana kadar karşınıza çıkanları çok güzel bir şekilde bir araya getiren, en temel noktalarıyla bize hatırlatan ve belki de hiç bugüne kadar rast gelmediğimiz kavramları ve teknikleri özgün bakış açısıyla bize sunan gerçekten mucize bir kitap.
En anlaşılır şekilde nefesin hayatımızda nasıl bir yer olduğunu, nasıl bir yeri olmasının çok daha iyi olacağını bize anlatan, bunu hayata geçirmemiz için onlarca etkin, uygulanılası nefes tekniğinden bir o kadar affetme ve bırakma çalışmasına, Esma ül Hesna - olumlama - niyet önerisindan Ay döngülerine dair ritüellere değin şahsen kendi adıma inanılmaz faydalı buldum. Ve anında hayata geçirdiğim öylesi çok bilgiyi topluca ve kategorize edilmiş bir şekilde bana kazandırdığı için kucak dolusu şükranlarımı sunmak isterim.
Kendisi gibi katkı olacağına inandığım birçok kitap önerisini de müzik tavsiyelerinin yanı sıra bana kazandıran Mucize Sensin’in tam zamanında sizi bulacağını eminim.
- İleriyi bakmayı tercih etmek yerine; önceden olduğu gibi neşeli, korkusuz, kısıtlamaları olmayan, eski Gülay olmaya çalışmak yerine; 'Nedir mesajın, söyle ki dönüştürebileyim!' demem gerektiğini o gün ki farkındalığımla bilemedim... [ss. 15-16]
- Korku ‘an’da kalmanın önündeki çok büyük engeldir. Zihni ya geçmişteki esaretine götürür, ya da gelecekteki felaket senaryolarına sürükler durur. Zihin bu iki hale gel git olunca beden burada şimdi de kalsa da zihin asla korkudan anda kalamaz. Nefesine dönerek ‘an’a anında çapalanır ve korkuya yer bırakmazsan. [s. 19]
- Kendimi, misyonumu, varlığımı önemsemedim, kalabalıklarda kendimi hep arkalara sakladım, kendimi sıradan var olan biri olarak gördüm. [s. 19]
- Prana enerjisi bedenimize nefes ile girer. İlginç olan bu enerji havada yoktur. Ama soluma refleksi ile bedene girmektedir. [s. 77]
- Farkındalıkta amaç, aklımızı gelen çeşitli düşüncelerden arındırmak değildir. Amaç, gelen düşüncenin, ne düşündüğümüzün bilincinde olmaktır. Gelen düşünceyi yargısızca fark etmektir. [s. 79]
- Farkındalık istiyorsanız güne başladığınız her sabah ‘Bugün mucizelerimin, kendimin, nefesimin farkında olmayı seçiyorum’ diyerek başlayabilirsiniz. Böylelikle hem niyet etmiş olursunuz, hem de bu enerji gün boyu eterik bağınızda kalmaya devam eder. [s. 79]
- Kısaca farkındalık dediğimiz şey, düşünmemek değildir, yalnızca düşünülenin farkına varmaktır. Öyle şeyler düşünme, kötü aklına getirme demek çözüm değildir. Düşünmeye engel olamayız, bu çok mümkün gözükmemektedir. Ama düşünürlerinin farkında olursanız o düşünceye girmez ve içinde kalmazsınız. Dışarıdan bakmaya, izlemeye başlar, bütünleşmezsiniz. En güzel farkındalıklardan biridir düşünülenin farkına varmak, izlemek. [s. 80]
- Pişmanlık bir utanç duyarak geçmişe bakmayın, şu an yeni tohumlarınızın farkında olun ve uyanış yolunda sevgi ile üstlenin ki, bir sonraki geleceğinizde bu geçmişe bakıp pişmanlık göstermeyin. Her ekilen şimdi ve burada olma hali, geleceğin bize ayna yansıtmasıdır. [s. 84]
- Acın olduğunda yapman gereken tek şey, acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış. [s. 85]
- Zihin karmaşıklık içerisinde ve karışık ise nefesimiz de sığ olur, hızlı ve kesik kesik kısa nefesler şeklinde alınıp verilir..... bizim canlı, neşeli, enerjik olma düzeyimiz tüm hücrelerimizin sağlığının göstergesidir. [s. 91]
- Sık sık nefesinizi izlediğinizde ve kendinizi nefesinize teslim ettiğinizde günlük koşuşturmacalar arasındaki gelen ve giden her duygu ve düşüncenizinin size değil, o andaki ana ait olduğunu ve kendi üzerinize almamanız gerekliliğini öyle güzel hissedersiniz ki, ana çekilirsiniz ve gittikçe bu denge ferahlığının kıymeti ile mucizenizi yaşama başlarsınız. [s. 91]
- Bir ayna konumuz var, bir korkular var, bir üst benimiz var, bir de bağımlılıklarımız var. Tüm bunlar aşıldığında, yani tüm korkularımızı bulup temizleyip yerine olumlu inançlarımızı serptiğimizde dönüşüm yaşarız ve bunu nefes ile dengelememiz gerekir ki, kitap içerisinde bazı teknikler ile nefesi evde nasıl uygulayabileceğinizi bulacaksınız. [s. 94]
- Sen de ‘keşke’ diyenlere kızıyorsun değil mi? ‘Keşke’ nedir ki? Diğerini de seçsen yine ‘keşke’ deme riskin var, burada anlaşalım. [s. 94]
- Bedenini kabul et, sev, saygı duy. Ve minnet duy. Hayranlık duyacaksan, buna önce kendi bedenine hayranlık duyarak başla. [s. 96]
Comments
Post a Comment