Ah-In Yoo in.. [Burning..]

Filmekim’inin çokça konuşulan filmi olunca ve TheOscarBoy sitesi için de yılın filmi sıfatını alınca benim için bir ‘must’ oluvermişti. Görür görmez de izledim. Bir de hemen belirtmem gerekiyor ki hiç Haruki Murakami okumadım. Öyle ki bu film, onun bir kısa öyküsünden uyarlamaymış ve denilene göre yazılı hâlinden de iyi bir filmmiş ortaya konan.
Peki benim için nasıldı mı? Tam bir festival filmi, tam bir Uzak Doğu filmi idi. Her ikisinin de orijinalliğini, garipsiliğini, tuhaflığını taşıyor. Karakterler o kadar enteresan, o kadar anlatılmaz ki ben yine yeniden ne desem boş gerçekten. Ve tüm o tuhaflık için de nasıl oluyor da kapılıp izleniyor anlamıyorum. Yani en azından benim için öyle oldu. Dolayısıyla öyle filmlere alışıksanız ve seviyorsanız izleyin derim. Yoksa bu ne şimdi moduna girmeniz kaçınılmaz :) demedi demeyin sonra.
Bi de Türkçe adı olan ‘Şüphe’ ismini öyle bir hak ediyor ki, zira tüm o yavaşlığı ve garipliği içinde o şüphe hissi lank diye börünüze oturuyor, sizi sinir ediyor. E tabii bunu böylesi başarılı yapması da yapımın başarısı. Alt metindeki toplumsal eleştiriler de çaktırmadan vuru vuruveriyorum sisteme.
Neyse efenim, beni biliyorsunuz, festivale gidememenin acısını bunları izleyip yazarak çıkarıcam buldukça. O yüzden sezonu açtım, hazırlıklı olun ona göre ;)

Comments

Popular Posts