İncir Reçeli..
Evet biliyorum yuh diyorsunuz ancak kısmet işte ne diyim. Ancak bu sefer geç kalmamın şöyle cici bir yanı oldu, zira ilkini seyrettikten 2 hafta falan sonra devam filmini izleme şansım oldu :) ilk kez, 2. film için senelerce beklememe gerek olmadı :) Tabii beklemenin de ayrı bir hoşluğu var o ayrı ancak böylesi de pek hoş :)
Neyse 2. filmi post etmeden önce ilkiyle başlıyorum.
Siz de benim gibi yıllardır izlemediyseniz hemen hemen seyredin diyerek sözlerime başlıyorum.
Ben Halil'i ilk çıktığından beri çok ama çok severim. (Yerim ben onu yirimmm)..
O yüzden film benim için en baştan 1-0 önden başladı, ancak gel gör ki düşündüğümden çok ama çok daha iyi çıktı!
Bir kere ben kendimi, sonunda deli gibi ağlamaya hazırlamıştım ancak şükürler olsun ki öyle Babam ve Oğlum'daki gibi böğüre böğürte ağlatmadı! En ama en çok burasını sevdim.
Artık, daha doğrusu Yaprak Dökümü'nden beri artık öyle sümküre sümküre ağlamak istemiyorum. Sanırım tüm kotaları tüketmişiz onunla.
Neyse efem diyeceğim o ki, evet sonunda hüzünlendim, ağladım ancak o kadar dozundaydı ki, seviyeyi tutturmuş olmalarını çok takdir ettim. Zira bence o da çok zor bir iş.
Diğer yandan ise filmi izlerken aklımın bir köşesinde sürekli, ben böyle bir konu biliyorum ancak o yabancı filmde böyle bir konu vardı diye düşündüm durdum. Tek ve en önemli fark ise o filmde erkeğin durumunda olan taraf (taraflar tam nasıldı, kadın mıydı erkek miydi hatırlamıyorum) her şeyi göze alıyordu.
Ancak öyle veya böyle, ondan esinlenmiş olunsa da olunmamışsa da bence çok iyi film kotarılmış.
Araya sokulan, yardımcı çocuk vb. espriler, tipler ve anekdotlar çok ama çok keyifli olmuş.
Ve bence Halil süpperrr oynamış, ondan başka birini düşünemiyorum bile. Hoş bence o da öyle biri olduğu için o kadar iyi olmuş. Yani kendini canlandırmış, oynamasına gerek kalmamış.
Ve çok da iyi olmuş.
Neyse çok uzattım yine, zaten kaç yıldır diyen demiştir ne diyecekse bu film için, ben de eksik kalmamış oldum :)
Comments
Post a Comment