A Star is Born..

Ne yazık ki bana yakın olan sinemaya gelemediği için salonda seyredemediğimi üzülerek belirtmeliyim. Dolayısıyla da korkarım bu faktör nedeniyle (yani büyük çoğunlukla) o kadar etkilenemediğimi de üzülerek bildiriyorum. Yani böyle başında, tabii müzikler ve Bradley’in ağzımızın suyunu akıtan :p yakışıklılığı ile hızlı bir giriş yaptık öyküye. [Bu arada hemen söylemem gereken bir şey daha var. Yaşım kemale ermiş bir sinefil olsam da sanırım ben filmin ilk versiyonunu izlemedim! Yani hiç hatırlamıyorum. Zira öyle bir anın vuruculuğunu unutmam mümkün olmazdı! Siz anladınız onu!]
Neyse 2018’e geri dönelim. Yarıya kadar film idare etti beni. Aralarında çekim ve romantizm pek tabii hoşuma gitti. Ancak gelin görün ki ikinci yarıda; Lady Gaga’nın oyunculuğu!, Bradley’in zorlama şivesi ve konunun klişeye bağlaması rahatsız etti. Sinir etti hatta. O noktada da akıştan koptum ve bi daha da kendimi kaptıramadım. En sondaki şarkı ve performansın muhteşemliği gözlerimi doldursa da son kertede film, istediğim-beklediğim tadı bırakmadı bende :( Oysa ki şöööle böğüre böğüre aşka doyarım diyodum. Kaldı mı kursağımızda :) Napalım, şimdi Oscar yarışıyla du bakalım başka aşklarda buluruz istediğimizi ;) (ee tabii niyetimiz gerçek hayatta bulmak :) onu da not düşem :) )

Comments