Sully..

Evet şahsen, yine bir önyargı ile izlemeye başladığım ancak bu sefer memnuniyet duyarak bitirdiğim bir film oldu.  Ancak bu başarısında öyle filmin, kanımca ahım şahım hali değil de konu aldığı gerçek olayın, hemi de yakın dönemden, Tom Hanks’in haklı ötesi başarılı performansı başta olmak üzere (hatta tek başına) oldukça merak ve heyecan uyandırarak aktarılmış olması yatıyor. Neden bilmiyorum 15 Ocak 2009 tarihinde yaşanan mucizevi bir uçak kazasının olduğu tarihte nerde ne yapıyor olduğumu ve de haberlerde birebir izleyip izlemediği hatırlamadım. Hoş tez dönemine denk geldiği için muhtemelen kendimi kapattığım bir zaman dilimine denk düşmesi nedeniyledir! :/ Ya da filmi izlediğim için bölük börçük hatırladığımı düşünmeye başladım. Ancak iyi ki de görmemiş olmak durumu da var. Zira belki de hemen söylemem gereken bir şey var ki, o da eğer uçak korkusu vb. olan biri iseniz izlememenizi öneririm. Çünkü gerçekten sadece sesler ile bile oldukça stres yaratılmış. Ki bu durum da ‘sound editing’ dalındaki Oscar adaylığını hak ettiğini düşünüyorum. Her ne kadar Arrival’a kaybetmiş olsa da öylesine sakin bir pilot, kokpit, ne olduğunu daha kavrayamadan hayatının şokunu yaşadıkları için insanların haklı sessizliği ve sakinliği bağlamında nasıl o stres ve gerilim filme yansıtılabilmiş hayret ettim doğrusu.
Tüm bu nedenler de dolayı da filmi beğendim, Tom Hanks’in bir kez daha ne kadar iyi bir aktör olduğunu gördüm. Hoş zaten Castaway filmindeki muhteşemliğinden sonra bunu da sanki ancak o oynayabilirmiş gibi gelmedi değil. Bu arada şaka gibi o da gerçek hikayeden, uçak bağlantılı bir filmdi değil mi? Adama yapışmış tekli uçak mucizeleri demek ki :) E tabii gerçek pilot amcama ve mucizeye de inanamadım resmen. Tecrübenin, kullanım kılavuzları ve simülasyonlardan her zaman kat be kat önde ve değerli olduğunu örnek olay gibi yüze çarptı ama di mi ;)
Meraklısına: İç hatlardaki cadı hostesleri de bu kadar iyi yansıtabilirlerdi vallahi :) demeden geçemeyeceğim :)

Comments