AnnE..

Taa taaam karşınızda yepyeni bir dizi, bir kitap uyarlaması olan AnnE ancak ‘e’li haliyle Anne ile karşınızdayım ;) Yeni diziyle tanışmamı sağlayan ise pek sevgili IG dostlarımdan @balliisler sayesinde oldu. Çok sağ olsun ki çok beğeneceğimi düşündüğünü, masal gibi bir dizi olduğunu iletti ve çok ama çok da iyi etti. Çünkü tam da dediği gibi masal bir dizi ve öyküsü ile karşılaştım. Öyle masal gibi bir doğa harikasında geçiyor ki, çekimlerinin günümüz Kanada’sında gerçekleşmiş olduğuna inanamıyor insan. Zira halen o kadar doğal, o kadar saf yerlerin var olabildiğine şaştım kaldım. Ancak iyi ki kalmış, çünkü hikaye öyle bir yerde geçtiği için tam da bence sanki o 1900’lerin başına dair zamansallığını ve mekansallığını inanılmaz güzel yansıtmış. Hani o dönemde çekilse ancak bu kadar güzel olurdu bence.
Konumuz ise 10-11 yaşlarındaki AnnE’imizin yetimhane sonrası yaşamını konu alıyor. İlk birkaç bölümde yoğun olmak üzere, diğerlerinde ise minik geri-dönüşlerde o dönemlerinde yaşadığı fazlasıyla hüzünlü hatıralarına şahitlik ediyoruz. Her ne kadar salya sümük seviyesinde bir ajitasyonla asla verilmediyse de oldukça iç burkucu anlar olması, benim diziye kendimi kaptırmamı zorlaştırdı. Çünkü Yaprak Dökümü’nden sonra bir daha asla o kadar hüzünlü dizi izlememeye kanaat getirdim! O yüzden de kendimi, nedense, kastım ve öykünün akışına biraz zor kaptırdım. Ancak bu sadece bir hatırlatma olsun, hiç öyle korkmayın derim (aynı kanaat düzeyindeyseniz ;) ) çünkü sonradan asıl hikaye başlıyor ve esas masalımsılık kendisine kaptırtıyor, bizi :)

Zaten sonradan anlıyorsunuz ki o anların da verilmesi bir zorunluluk zira. Çünkü kızımızı ve yaşadıklarını anlamak, anlamlandırabilmek için bilmemiz gerekiyor, az da olsa. Zaten gerçekten çok ölçülü, incelikli ve düşünceli bir şekilde sunuluyor her bir anekdot. Sözler, kelime seçimi, görüntü, ışık, aktarış.. hepsi çok incelikli ayarlanmış. Bizdeki çoğu dizinin sallapatiliği bu noktada çok daha iyi anlaşılıyor, insan feci hayıflanıyor :/
Dizinin oyunculuğuna gelince ise gerçekten parmaklarınızı ısırıyorsunuz. Bu kadar doğal, samimi, kaliteli olması alkışlatıyor kendini, her anında. Bir kere baş AnnE karakterine hayat veren oyuncu, karaktere, hem fiziken hem ruhen hem tavrıyla o kadar ama o kadar cuk oturmuş ki benim ağzım açık kaldı. Nasıl bulmuşlar, nasıl denk gelmiş diye sürekli bir inanamamazlık yaşadım durdum. Mesela en başta, aynı üvey-anne karakterinin kıza gıcık olması gibi ben de gıcık oldum, irite etti; ancak ben de anne karakteriyle paralel olarak, gelişen olaylar ve öğrenilenler ışığında, onun bir çocuk olduğuna, doğal olarak öyle olmasının ne kadar doğal olduğu noktasına geldim. Bunu hem yansıtabilmesi, hem paralel yaşatması; başta kızın, sonra annenin olmak üzere toptan yapımın ne kadar iyi ve doğru bir kalitede iş çıkardığının en büyük kanıtı oldu, benim için.
Öyle ki, sonradan öğrendim ki, gerçekten o yapımın incelikli olduğuna dair hissim doğru çıktı. Çünkü kızımızı bulmak için 3 kıtada tam 1800 kızla görüşülmüş ve sonuçta AnnE’imiz bulunmuş! İşte sen ne kadar özenliysen sonuç da bu kadar kaliteli çıkıyor ve her anıyla, detayıyla izleyiciye o özen geçiyor, anlaşılıyor. Helal olsun dedim vallahi, şaka gibi..
Diğer yandan, aynı şekilde üvey-baba karakterini oynayan amcamızın doğallığı, samimiyeti o kadar muhteşem yansıtılmıştı ki, korkarım (okumamış olsam da) kitabın resmen canlanmış hali gibi arz-ı endam etti durdu. Onunla üzüldüm, onunla sevindim, onunla içlendim, onun ince-babacan düşünceliliğine hayran kaldım..
Sonuç itibariyle dizimiz, bir Kanada yapımı olmasına rağmen bende, o her izlediğime aşık olduğum İngiliz yapımı BBC Prime dizilerini hatırlattı. Onunla eş değer kalitede buldum. Renkleri, konuşma dilleri, hikayesiyle çok mu çok andırdı. Belki de o yüzden çok beğendim. Kısacası, ne yazık ki sadece 7 bölümlük ilk sezonu hiç vakit kaybetmeden izleyin derim. Hem dizi sitelerinden, hem de üye iseniz Netflix üzerinden rahatlıkla izleyebilirsiniz. Tekrar @balliisler ‘e beni AnnE ile tanıştırdığı için teşekkür ediyor ve sizin de bu masala ortak olmanızı tavsiye ediyorum, içtenlikle :*