Çarkıfelek..

- Uzun zamandır bir japon filmi seyretmemiştim. Aynı yıllardır olduğu gibi bu seferde beni inanılmaz şaşırttı. Acayip orijinal ve çok yaratıcı buldum. 

- Yalnız aklınızda olsun ben Mubi’de, seyrettim ancak gösterimden kalkmasına saatler kala. O yüzden şu an platformda değildir ve fakat muhtemelen malum yerlerde vardır diye düşünüyorum. 

- Film üç kısa hikayeden oluşuyor. Birbirinden bağımsız. Ancak her biri, dediğim gibi çok enteresan detaylara sahip öyküler. Aynen ismini verdiği gibi feleğin çemberinden çok değişik nokta atışı kırılmalar yaratarak ilerleyen ve bence biz izleyicileri çok şaşırtan (en azından yine kendi adıma öyle oldu) bir kurguya sahip tüm öyküler. Zira ben tüm oltalara geldim ve hiç düşünmediğim anda, o ivmeleri kazandığında öyküler, acayip şaşırdım. 

- Bir de (Spoiler olmayacak zira) hemen başında yazıyla belirtiliyor. Üçüncü öyküde öyle enteresan bir durum var ki. Şöyle: bir virüs nedeniyle tüm internet ağının çökmesi ve insanların yeniden mektuplara ve posta hizmetlerine döndüğü bir dönemde öykü ilerliyor. Bu bağlamda Netflix, Mubi gibi uygulamaların artık işlemediği ve dolayısıyla eski usul kargoyla eve dvd, vcd film gelmesi detayı yerleştirilmiş. Acayip eğlenceli geldi bana.

- Öyle ki türü olarak ‘antropoloji’ filmi olarak da geçiyor (romantik ve dramanın yanı sıra)!

- Neyse eğer Uzakdoğu filmlerini ve özelde Japon yapımlarını  seviyorsanız bence keyifle izleyebilirsiniz diye düşünüyorum. Zira sadece korku gerilim filmlerinde değil, romantik filmlerde olduğu gibi dram filmlerinde de; bence o çok farklı kültürün yansımalarını bize gösteren inanılmaz farklı yapımlar ortaya koyuyorlar. Bu da kanaatimce onun iyi örneklerinden biri. 

- Zira Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülü de kazanmış.

Comments