Saklı..
Evet uzun zamandır bir Türk festival filmi izlememiştim ve bir evet daha, çünkü ‘evet gerçekten bence böyle bir kategori var!’. Hali hazırda çokça gişe yapan, herkesin bildiği, bir şekilde günü gelip tv’den de izlediği Türk filmleri bir taraftayken; diğer yanda, çoğunlukla festivallerde izlenme şansı bulan ya da çok salon verilmeden bazı belli sinema salonlarında gösterime giren, oralara da gidemeyen benim gibiler için de bir şekilde internete ya da Blu Tv gibi platformlara gelince görülebilen filmler. Ve benim için yine ikinci şık geçerli oldu.
Adını, nereden nasıl neden duydum hiç bilmiyorum ancak aklımın bir köşesine ilişmiş Saklı adı. Ben de görünce hemen atladım. Hay atlamaz olaydım. Çünkü üzülerek söylüyorum ki aradığımı, beklediğimi, düşündüğümü bulamadım :( Oysa ki çok ümitliydim, filmin başlarında da ümidimi korudum; ancak sonradan öyle bir hal aldı ki (yine yeni yeniden) ha değişir diye sonuna kadar beklememe rağmen hiç oraların kenarından dahi dolaşmadı :(
Evet oyunculuk iyiydi, zaten oyuncular da iyiydi, özellikle de ben Settar Tanrıöğen’i çok severim (evet ikiz yataktan beri :) ). Dolayısıyla iyi oynamışlardı, çok doğal ve çok da gerçekçiydiler. Kurgunun Türkiye ve Türk aile yapısı tarafı çok yerinde, doğru ve acı ama gerçek ki çok ‘gerçekçi’ idi :/ Ancak gelin görün ki konu çok sıkıcı, sıradan ve hiçbir şekilde bir yere bağlanamayan, dayanmayan, dayandırılmayan cinstendi :( Kafada paso; ‘ee o nasıl olmuş ki, e kız öyleydi niye böyle yaptı, e şimdi nolcak ki, onu niye istedi ki, bu ne alaka şimdi’ vd. şeklinde onlarca soru, bağımsız şekilde dolaştı durdu, nihayetinde de (üzgünüm az spoiler olacak ama sizi korumak adına demem lazım) hepiciği duvara tosladı.
Ama yok siz sinemasal açıdan kuramlar çerçevesinde, sosyolojik perspektifte irdelemeliyiz şu şudur diyorsanız ve bana da anlatırsanız çok sevinirim. Fakat bende durum ne yazık ki böyle vuku buldu :( Kısacası film benim için kendini her yönden sakladı, 'saklı' kaldı!.. Yok amaç bu idiyse de helal olsun ben ne diyim :)
Meraklısına: [AZ SPOILER'LI] Bir de değinmeden geçemeyeceğim ki, o olaya düğüm attıran konu beni inanılmaz rahatsız etti. Normalde karşı değilimdir yaş farkı mevzularına ancak adamın kızının yaştaşı olduğu gibi bir de arkadaşı olması dehşet irite etti, feci rahatsız etti. Bir de sözde halka malolmuş bir sanatçı! Öf çok fena sinir etti.]
Adını, nereden nasıl neden duydum hiç bilmiyorum ancak aklımın bir köşesine ilişmiş Saklı adı. Ben de görünce hemen atladım. Hay atlamaz olaydım. Çünkü üzülerek söylüyorum ki aradığımı, beklediğimi, düşündüğümü bulamadım :( Oysa ki çok ümitliydim, filmin başlarında da ümidimi korudum; ancak sonradan öyle bir hal aldı ki (yine yeni yeniden) ha değişir diye sonuna kadar beklememe rağmen hiç oraların kenarından dahi dolaşmadı :(
Evet oyunculuk iyiydi, zaten oyuncular da iyiydi, özellikle de ben Settar Tanrıöğen’i çok severim (evet ikiz yataktan beri :) ). Dolayısıyla iyi oynamışlardı, çok doğal ve çok da gerçekçiydiler. Kurgunun Türkiye ve Türk aile yapısı tarafı çok yerinde, doğru ve acı ama gerçek ki çok ‘gerçekçi’ idi :/ Ancak gelin görün ki konu çok sıkıcı, sıradan ve hiçbir şekilde bir yere bağlanamayan, dayanmayan, dayandırılmayan cinstendi :( Kafada paso; ‘ee o nasıl olmuş ki, e kız öyleydi niye böyle yaptı, e şimdi nolcak ki, onu niye istedi ki, bu ne alaka şimdi’ vd. şeklinde onlarca soru, bağımsız şekilde dolaştı durdu, nihayetinde de (üzgünüm az spoiler olacak ama sizi korumak adına demem lazım) hepiciği duvara tosladı.
Ama yok siz sinemasal açıdan kuramlar çerçevesinde, sosyolojik perspektifte irdelemeliyiz şu şudur diyorsanız ve bana da anlatırsanız çok sevinirim. Fakat bende durum ne yazık ki böyle vuku buldu :( Kısacası film benim için kendini her yönden sakladı, 'saklı' kaldı!.. Yok amaç bu idiyse de helal olsun ben ne diyim :)
Meraklısına: [AZ SPOILER'LI] Bir de değinmeden geçemeyeceğim ki, o olaya düğüm attıran konu beni inanılmaz rahatsız etti. Normalde karşı değilimdir yaş farkı mevzularına ancak adamın kızının yaştaşı olduğu gibi bir de arkadaşı olması dehşet irite etti, feci rahatsız etti. Bir de sözde halka malolmuş bir sanatçı! Öf çok fena sinir etti.]
Comments
Post a Comment