The Handmaid's Tale..

Aslında sosyal medya hesaplarımda acilinden ilk bölümünde paylaşım yaptım ancak bitirip de son yorumumu eklemeden önce, ilgili yazım ile burada da bulunsun istedim. Nolur nolmaz belki görmemişsinizdir zira acilen İZLEMELİSİNİZ!
Netflix'in bizde olmayan rakibi Hulu'nun yepyeni dizisi #ThaHandmaidsTale inanılmaz bir yapım. Meğer çok ünlü bir kitaptan uyarlamaymış o da. Kaçırdığıma o kadar üzüldüm ki, neyse ki diziyi başından yakaladım. Geçen gün tesadüfen karşılaştım ve tam da elimdeki bi dizinin finali de olunca hemen başlayıverdim. Ve inanamadım. Kadın, kadın bedeni, sistem, hiyerarşi, çağcıl dönem başta olmak üzere öyle bıçak sırtı konulara öyle vurucu değiniyor ki anlatamam. Özellikle de tam da bu zamanda! bu günlerde! yumruk gibi indi karnıma.
Aslında çok sevmeme rağmen çok moralimi düşürdüğü için (hele ki son dönemdeki psikolojim! dahilinde) disütopya kitap ve filmlerine uzak duruyorum. Ancak bunun öyle olduğunu bilemeden, hatta sadece ismini ve baş rolünde kimin olduğunu gördüğüm halde, (diziye dair başka hiçbir şey bakmadım), Cup Of Jo'nun (@joannagoddard) önermesi olunca da direkt izledim. Ve delirdim resmen. Yok siz bi fragmana bakayım derseniz, onu da buraya bırakıyorum. Zaten izlerseniz ne demek istediğimi de, dizinin ne menem bir şeyi demek istediğini de anlayacaksınız.
Baş rollerde; hem MadMen'in sonradan metin yazarı olan sessiz sekreteri kızımız, hem de Gilmore Girls'ün küçük hanımı var, desem! Ayol büyümüşler de anarşik olmuşlar.
Ay hadi çok uzatttım :) hadi izleyin konuşalımmmm, içimde birikti vallahi. Birileriyle konuşalım istiyorum. Çok orijinal bi dizi. Kitabı için de deli heves ettim.

Comments