Masum..

Son dönemde Türk dizilerine, resmen internet yaradı diyebilirim. Aslında Fi’den önce yayınlanarak, yanlış değilsem, ilk Türk internet dizisi olma unvanının sahibi olan dizi Masum, gerçekten de titrini güzel bir şekilde hak eden acayip kaliteli bir iş olmuş. İlk çıktığını duyduğumda, BluTv uygulaması üzerinden yayınlandığını ve uygulamanın paralı olduğunu görüp ‘nasılsa yakında sitelere düşer’ diye bekleyen kitleden olduğum için :) izleyişim anca şimdiye, Fi sonrasına kaldı. Çünkü sağ olsun! BluTv işi nasıl sıkı tuttuysa bi Allah’ın kulu sitelere koyamamış. Ayıp ama :) Neyse, bi diğer utanarak söyleyeceğim durum ise uygulamaya üye oluşum da Masum temelli değil, The Handmaid’s Tale için oldu! Rezil ben! Öyle ki onu duyup hemen abanıp 3 bölümü nette yakaladım ancak bizdeki haklarını yine aynı app alınca, sıkı tutma işi daha da sıklaşıp var olanlar da kaldırılınca ve diziye aşık olup izleyemediğimi görüp krizlere girince, elim mahkum üyeliği başlattım! Neyse ki aylık 9.90 TL gibi münasip fiyatlı çıktı (ilk 7 gün ücretsiz zati).
Neyse Damızlık Kızı’mızı izleyip yeni bölümü beklerken de ee bari Masum’a başla diyip girdim olaya. (Evet çok uzattım girişi biliyorum, hadi geçiyorum diziye :) )
8 bölümlük (şu an itibariyle hepsi de yayınlanmış ve hazır olarak duran) dizimizi, dün itibariyle de bitirmiş bulunmaktayım. Öyle ki son bölümü bitirene kadar da, salak gibi, nedense mini dizi diye düşünüp bitince tamamen bitiyor zannettim. Meğer biten ilk sezonmuş! Ancak zaten öyle olsun pleaseeee çünkü öyle bir yerde ve şekilde bitti ki dumur olup kaldım resmen. Bu noktada, spoiler vermemeye dikkat ederek şunu acilinden ifade etmem gerekir ki, dehşet sürprizli sona erdi! Benim ağzım, gerçekten, kelimenin tam anlamıyla açık kaldı. Ve yine gerçekten ki, o ana kadar 8 bölüm, hiç ama hiç düşünmediğim, aklımın ucundan geçmeyen bir şey oldu! yuh yuh diyip diyip durdum ve çok beğendim. Helal olsun. Normalde dizilerde, filmlerde, öyle veya böyle bi şekilde tahminim tutar, tutunca da gıcık olur, niye bildirttiler, daha çetrefilli yapsalardı diye (bknz. Big Little Lies). Ancak hele ki bir Türk dizisinde, ömrü hayatım boyunca hiç böyle olmamıştı. O yüzden bir bravoyu daha hak ediyorlar.
Hafif detaya girecek olursam; öncelikle konusu, evet biraz hüzünlü. Adama, aileye çok üzülüyorsunuz. Ancak orijinal bir hikayesi var. Azcık Türk tipi olsa da çok farklı bir bakışla işlenmiş sonuçta. Oyunculuk derseniz yıkılıyor, tabiri caizse. Haluk Bilginer ve Nur Sürer i-na-nıl-maz iyi oynamış. Resmen karakterleri olmuşlar. Küçük kardeş ve eşi arada falso verse de genel olarak çiftlerimiz de çok iyi. Ee küçük kardeşin işi çok zor zaten. Dehşet bir karakter sonuçta. Kanımca oynaması çooook zor. Çekimler, geçişler ve prodüksiyona dair her şey de kusursuzdu bence. Çünkü hiç bende yapaylık hissi uyandırmadı. Her bir bölüm çok kaliteli bir film seviyesinde çekilmiş.
Kısacası 1 aylık abone olup birkaç günde bitirebileceğiniz bir diziyi izlemeye değer derim. Hem Handmaid’s Tale’ı da bahaneyle rahat rahat görürsünüz. Bu arada Young Pope da BluTV’deymiş meğer. O yüzden hiçbir sitede bulamıyormuşum! Dolayısıyla aslında bayağı bayağı baba yapımları getiren çok iyi bir app olmuş. Kullanımı, dizaynı, içeriği ve fiyatı ile ben 5 yıldızı verdim gitti derim.
Masum’u da mutlaka izleyin bir şekilde. Çünkü böyle kaliteli yerli yapım bulmak ne kadar zor, siz de biliyorsunuz :/

Comments