La La Land..

Hani bazı filmler vardır, tam bir sinema şölenidir. İşte La La Land de tam öyle bir film. Daha ilk açılış karesi ile bize sinemaskop olduğunu ilettiği an bu his başlıyor ve son sahneye kadar da devam ediyor. O renkler, fotoğraf karesi gibi sahneler, her biri moda dergisinden fırlamış güzellikteki, canlılıktaki, güzellikteki giysiler, hele ki müzikler... hepsi ayrı ayrı düşünüldüğü, irdelendiği, o klasik değişle 'ilmik ilmik' dokunduğu o kadar belli ve güzel ki. Böyle konuşmaları hiç dinlemeden, hiç altyazı okumadan öööle melodileri kendinizi verip sahne karelerinin muazzamlığına, o pürüzsüz akışına kendinizi kaptırasınız geliyor. Belki de bi kere de öyle izlemeli.
Kısacası hiç öyle konusunu falan okumayın, direkt gidin sinemada izleyin derim. Benim ne yazık ki öyle bir şansım olmadı ancak siz yapabilirseniz mutlaka sinema salonunda izleyin. Çünkü her şeyiyle orası için, sinemanın büyüsü için yapılmış!
SPOILER
Ay ben üzüldüm, içime oturdu. Kız niye öyle hemen unutuverdi ki. Ve evet ağladım :( Ancak demek ki tüm o müzikalliğine rağmen oyunculuğu ve olay örgüsü ile o duyguyu bize aktarabilmiş, çünkü gerçekten çok üzüldüm. Sanki gerçkten olmuş gibi :(
SPOILER END

Meraklısına: Bu arada baş roldeki kızımız Emma Stone'un da, filmde hayat verdiği karakterinki gibi bir yıldız olma yolculuğu yaşadığımı ve çokça sabredip çabaladığını da sonradan öğrendim ;)