Swiss Army Man..

Çok ama çoook enteresan, nasıl zihnin nasıl bir yaratıcı zekanın nasıl bir ruh halinin ürünü olduğunu asla tahayül edemediğim bir filmle karşılaştım. Ve böylesi garip, hatta garip ötesi bir filmin, tüm bu 'saçmalığı' içerisinde hayata, yalnızlığa, aile ilişkilerine, kişisel ilişkilere, toplumsal yaşamın insanın doğasına ket vurma hallerine, o pek meşhur politik doğruculuğa dair öyle vurucu serzenişlerde bulunması da bir o kadar garip ve çarpıcı ve takdire şayandı. 
Çocuğa çok ama çok üzülmeniz bir yana, aslında ona üzülürken kendimize ya da tabir-i caizse çağcıl bireye, veya tüketim toplumunun biricik üyeleri olan! bizlere de üzülüyor olmamız da ayrıca manidar.. 
Ve filmin posterindeki başlık da aslına hiç sinopsisine, spoiler'ına girmeye gerek bırakmadan bu gerçeği çok ama çok güzel özetliyor, yalnızlaşmayı çok güzel ifade ediyor.
Öyle klasik bir film konusu, anlatımı ve diğer tüm standart film beklentilerini bir kenara itip, saf bir sinema gözlüğü ile izleyin ve sona doğruki, o absürdlüğüm içindeki hüzne şahit olun derim..