The First Monday in May..

Şaka gibi ama yıllar önce aynı İstanbul zamanlarındaki gibi, bu filmi, tesadüfen katıldığım bir sinema salonunun ön gösterim yarışması sayesinde izledim! Belki bilen biliyordur ancak ben, her ne kadar işin içinde de olsam böyle bir belgeselin gelecek olduğunu bilmiyordum! Utanarak söylüyorum, orası gerçek. Fakat öyle güzel bir belgesel film çıktı ki anlatamam.
Hele ki resmen tez döneminde, kırmızı halı bölümünü hazırlarken resimlerine baktığım sahnelerin gerçek videolarını görmek, nasıl hazırlandığını izlemek inanılmaz keyifliydi!
Anna Wintour'a dair atıflar ise inanılmaz eğlenceliydi. Tüm sinema, ona o alttan alta sokulan lafları anlayıp anlayıp bastık kahkahayı! Kadın, öyle bir kadın nasıl izin vermiş şaştım kaldım. Helal olsun vallahi.
Eğer bir modasever iseniz, hele ki işin içindeyseniz kesinlikle kaçırmayın derim. Hatta organizasyon işindeyseniz, o çok dediğimiz 'el alem nasıl organizasyonlar yapıyor, kusursuz tıkır tıkır işliyor' lafının aslında ne kadar uzun ve incelikle hazırlanmış inanılmaz bir "organizasyon" ve "organize (kelimenin tam anlamıyla!) işler" ürünü olduğunu görmemiz, görmeniz için biçilmiş kaftan. Çok iyi bir örnek.
Yabancı belgeselleri hayranlıkla izliyor, modayı arka bahçesi ile de takip ediyor, müze-sergi olaylarını da seviyorsanız da çok iyi örnek izleyeceksiniz, benden söylemesi ;)