Hamnet / Maggie O'Farrell..

Muga Mag kitap kulübü Aralık 2023 seçkimiz idi. 

Geçtiğimiz sene sanırım bu zamanlarda ilk çıktığından beri adını çokça duyduğum ve merak ettiğim bir kitaptı. Özellikle de kapağına hayran olduğum için ayrıca okumak istiyordum. Ve fakat bu kadar büyük bir beklentiyle elime aldığım kitabı üzülerek söylüyorum ki ne yazık ki pek beğenmedim.

Bir kere kafamda karakterleri oturtana kadar çok uğraştım. Ve bence bu sefer karakterleri yerli yerine isimleriyle oturtmak çok önemliydi bu kurgu dahilinde. (Zira bazı kitaplarda çok fazla isim olsa da haftada tutma gereği olmuyor zira.) Kaldı ki son kertede Google’dan yardım aldım ve kendi notlarımla birleştirerek bir karakter haritası oluşturdum zihnimde. O sayede ilerleyebildim. 

Yazım tekniği açısından (edebî literatürde tam bir tanımlaması var mı bilmiyorum) ifade tarzını yani cümle yapısını -hem kelimelerin hem de cümlelerin kesik kesik olduğu- ne yazık ki kendime hiç yakın bulmadım. Okumamı da anlamlandırmamı da benim için çok zorlaştırdı. (Belki çeviridendir diyip İngilizce’sine de baktım ancak benim için durum aynıydı.)

Tabi tüm bunlarda konumun ve akışın içine girmeme, kendimi kaptırmama engel oldu. Dolayısıyla bu da kitabı olan beğenimi etkileyen en temel unsurdu.

Hoş belki de o kesiklik ve içine girememem sayesinde tüm kurguya yayılmış inanılmaz büyük hüznü de akıtmış oldum. Belki de hedef buydu bilemiyorum.

En beğendiğim detay ise tabii ki kadının bitkilerle olan ilişkisi i. Sonradan öğrendim ki zaten bu bağlamda kitabın bir de illüstrasyonlarla zenginleşmiş bir baskısı daha varmış. İşte ona bayıldım. Belki o baskısını okusam, görselliğin de etkisi ile çok daha hoşuma giden bir eser olabilirdi diye düşünmedim değil. Dilerim Türkçe versiyonu da yapılır. Hatta bizim grubumuzdan Büşra’nın çizmesini çok dilerim.

Tabi bir de kelimelerle oynanmasından büyük zevk alan bir okur olarak orijinal tasvirlerini ve tanımlamalarını çok beğendim.

  • Ayrıca, olması gerektiği gibi değil, olduğu gibi sevilmenin nasıl bir şey olduğunu hatırlayarak büyüyor. [s. 49]
  • Susanna bunu görür, aralarında havada flamalar gibi asılı duran söylemediği kelimeleri yakalar. [s. 55]
  • Her kelimeyi bir öpücükle noktalıyor ve o gülüyor ve saçları ikisinin üzerine, ikisinin arasına dağılıyor, dudaklarına yapışıyor, sakalına ve parmaklarının arasına dolanıyor. [s. 108]
  • Sessizlik aralarında büyür; onları genişletir ve sarar; kırık bir ağdan sarkan iplikler gibi havada dolaşan gövde ve şekil ve dalları alır. Her nefese dikkat edin, göğsüne giren ve çıkan havayı not edin, kollarını çaprazlarken, dirseğini kaşırken, saçını alnından geriye doğru fırçalarken her değişiklik. [s. 246]

Comments