Syk Pike..
Adından, afişinden ve tabii ki buna Mubi’de yayında olmasından anlayacağınız üzere tam bir festival filmi var karşımızda. Nitekim zaten geçtiğimiz sene ilk gösterimini Cannes’da yapmış. Bizim de geçtiğimiz Filmekimi’nde gösterildiğinden beri buralarda da çokça konuşulan bir film oldu kendisi. Tabi benim de ta o zamandan beri listemdeydi.
Daha ilk dakikasından vuran, düşündüren ve inanılmaz orijinal olan bir yapım söz konusu. Zaten festival filmi tadında deyince ne demek istediğimi anlıyorsunuzdur. Bir de üzerine Norveç çıkışlı olduğunu söylediğimde yani kuzey ülkelerinden olduğunda işin daha da garipleştiğinin farkındasınız muhtemelen. Mesela en son adı Kare (Square) idi sanırım, bi film vardı. O da bu minvalde inanılmaz çarpıcı, şaşırtıcı ve çok mu çok orijinaldi. İzlemediyseniz bu vesileyle onu da hatırlatmış olayım.
Dolayısıyla bu da bence o filmin tadında olan ve günümüzün Instagram olayıyla harmanlanmış bir şekilde, özellikle de gençlik üzerinden çok çarpıcı tespitlerde bulunan bir kurguya hakim. Tabi dediğim gibi olay kuzey ülkelerinde geçtiği için şaftı da iyice şaşmış bir şekilde ilerliyor. Ancak bence dünya geneli için de çok geçerli noktalara parmak basıyor.
Çok azıcık o nedir diye anlatacak olursam: İnsanlarda çocukluk travmalarından kaynaklı takdir-onay beklentisinin gelebileceği en uç noktaları bize hicvediyor demem sanırım yeterli olacak. Ve tabii kesinlikle izlemenizi öneririm. Midenizin az buçuk sağlam olması kaydıyla :)
Comments
Post a Comment