La Copellià..

Ve karşınızda yine ağzımın suyu aka aka seyrettiğim bir bale eseri var. Öyle ki duruş hareketleri bile tek başına ağzımın sularının akması sebebidir. Esere dönecek olursam; her ne kadar bir çocuk oyunu imiş görselliğine sahipse de aslında tam bir klasik bale eseri var karşımızda. Evet eserde; bir oyuncak dükkanı üzerinden ilerleyen bir kurgu hakim olsa da; koreografisi, dansları, müzikleri, ilk kez benim adıma farklı bir ülkede geçen arka planı ile fazlasıyla keyifli ve etkileyici bir bale gösterisi söz konusu.
Hatta bugüne kadar ismini daha önce hiç duymamıştım ancak ilk perde açılış anından itibaren çok tanıdık bir izlenim verdi. Ve nitekim sonrasında yaptığım bir okumada birkaç hafta önce ballandırarak anlattığım o çok sevdiğim Giselle balesinin müziklerini yapan Donizetti’nin aynı şekilde bu balenin de arka planında yer aldığını keyifle öğrendim. O sahne benzerliğinin de ondan kaynaklandığını ve bana da niye Giselle’i hatırlattığını çok güzel açıklamış oldu.
Diyeceğim o ki siz de klasik baleyi seviyorsanız ve özellikle de, Giselle okumalarımdan sonra öğrendiğim üzere, romantik balenin sevdalılarındansanız, dolayısıyla Giselle’i de çok beğenerek izlediyseniz La Copellià güzelliğini de bayılarak izleyeceğinizi garanti ederim. Klasik bale aşkına diyor ve susuyorum, sizi de kültür bakanlığının YouTube kanalına davet ediyorum.

Comments