Outlander..

Dikkat dikkat! Karşınızda dehşet bir dönem dizi var! Bilenleri yanaklarından öpüyor, bilmeyenlere de acilen izlemelerini tavsiye ediyorum. Zira ben, sanırım JustJared adresinde, ilk yayınlanmaya başlayacakken bir tanıtım fotoğrafını görmüş; görür görmez de tam benlik olduğunu anlamıştım. Hem kabarık eteklerden, hem çocuktan! ‘aha işte yeni dönem dizimi buldum, caanım 18. yüz yılıma dönebilirim demiştim. Ancak sonrasında yeğenlerime gidince kaldı ve kısmet bu yaza oldu.
Hoş o dönem birkaç kez dizi sitelerinde bakmış bulamamıştım. Ne zaman ki geçenlerde bi baktım Netflix’te hemen aldım listeye ve AnnE sonrası, ‘tamam Jale dedim, vakit bu vakit’ ve başladım izlemeye. Tam da başladığım ve şoklardan çıkıp şoklara girdiğim gecenin ertesinde @viraviradunya ‘nın Outlander paylaşımıyla onun da aynı hislerle :) seyrettiğini öğrendiğimde artık bağımlılığım pekişti :) Hazır bir film maratonu arası da vermek istediğim döneme denk gelince her gece birer ikişer hüpletip (diziyi de Jamie’yi de :) ) resmen bir paralel evren yaratıp geceleri İskoçya dağlarına kaçar oldum :)
Hemi de ne kaçış! Öyle böyle değil, o maceradan bu maceraya süreklenir oldum vesselam. Ancak Instagram’da da dediğim gibi, dizinin (bu arada çok satan bir kitabın uyarlaması ama harbi iyi bir uyarlaması olduğunu da ekleyim) bir kadının elinden çıktığını, Jamie’yi görünce ve esas onun karakter detaylarını öğrenince anlıyorsunuz! Çünkü amcam, resmen Grey amcamızın bir üst versiyonu! Ya da doğru ifadeyle, Grey’i hafif ‘broken’ olarak tanımlarsak Jamie’i onun bozulmamış, saf, pür, ideal hali (hoş şimdi spoiler vermeyim ama Jamie’ciğimizi de bir başka anlamda azıcık ‘broken’ :( kılıyorlar ama orası başka). Yani siz düşünün! Bir de üstüne üslük 80’li değil miymiş! Aman Yarabbi :)
Kısacası sözleri, tavırları, bakışları, davranışları her ama her bir şeyiyle tam ‘lord charming’ olmuş arkidiş. O yüzden de hem karakter, hem dizi kafadan kadın hedef kitleyi kalbinin tam orta yerinden vuruyor! E zati amacının da bu olduğu açık :) Olsun ama aferin, kitlesini analiz etmiş, bilmiş, ona göre yapmışlar, bravo :) Azıcık da bizi düşünsünler tabii, sonuçta tüketim çarklarını biz döndürüyoruz şu dünyada. Azıcık gözümüzü gönlümüzü açsınlar. Gerçekte yok bari kurgu dünyada Jamie’lerin tadını çıkaralım ama di mi a dostlar? :)
Sonuç olarak eğer dönem dizilerini seviyorsanız, özelinde İskoçya hayranıysanız (ki ben değildim, ama oldum artık :) ), 18. yüz yılın dağlık bölgelerde (highlander cinsinden) maceracı, azıcık kaba yaşamını seviyorsanız (bir Downton Abbey zarafeti beklemeyin zira. Ben de Abbey hastası olsam da bu başka bir yaşam stilinin hikâyesi ve zarif olan tek güzellik, evet yine, Jamie :)), hatta kadın kitle desem de bayağı bir vahşi sahnesi, vurdusu kırdısı, dövüşü, ağız dolusu küfrü, şiddeti, savaşı, kavgası vd. ile bayağı bir erkek karaktere de sahip yapımları beğeniyorsanız bingo, hatta daha doğrusu tombala diyorum :) Kesin izleyin.
Bu arada şiddet diyince, dizinin dili ve görselliği ile bayağı yalın bir uç noktada dolaştığını söylemeliyim. E tabii biz alışmışız her şey biplensin, kesilsin, kırpılsın; o yüzden bi yalpaladım ama hiçbir şey asla eğreti durmuyor, sırf konmuş olmak için konmuşluk hissi vermiyor. Zaten olması gerekeni tam olması gerektiği gibi veriyor, yapıyor.
Demem o ki 10 Eylül’de 3. Sezon gelmeden dalın olaya ve tadını çıkarın Outlander yaşamının ;)
Meraklısına: azıcık SPOILER soslu cinsinden, geçenlerden aşağıdaki kare ile paylaştığım metni de iliştirmek istedim, Jamie aşkına :)

Madem bugün #tbt o zaman, düğün günü bölümünde 'her ayrıntıyı hatırladığını' söylediğinden beri kendine gelemeyenlerin namına 😩 şuraya bi #Jamie bırakıyorum 🙈 .

E sonrasında sırf bu bile yetmezmiş gibi; kızımızın gitmesine izin vermesine, dönüşle akan göz yaşlarına, kale sahnesine ve daha nice nice 😩 nicelerine hiiiiiç değinmiyorum tabii 🙊

Yalnız bir kadının kaleminden çıkma bi hikâye ve karakter olduğu çok belli 😻 Zira bir eril zihin asla düşünemez. Düşünebilse böyle olmazdı dünya 😏 #outlander #jamiemackenziefraser 😻