Tangerines..

Öncelikle söylemem gerekirse oldukça sessiz, sakin ve kendi halinde bir savaş filmi, Mandalinalar. Ancak etkili olan da o sadelik içerisinde verdiği duygu. Çok yavaş ilerlemesine rağmen hiç sıkmadı. Ve bu sessizliği içerisinde hep zihnin bir köşesinde düşünmeye sebep oldu. Tabii ki savaşın küçücük bir yerde bile olsa ne kadar etkili sonuçlar doğuran bildiğim ve hayatları etkileyebildiği üzerine. Ve en ilginci savaşan her iki tarafında kendine özgü sebepleri olduğunu çok naif bir şekilde işlemesiydi. Öyle ki iki tarafa da kızamıyorsunuz, Öyle ki her iki tarafa da hak veriyorsun, her iki taraf için de üzülüyorsun.
Çok klasik bir festival filmi niteliğindeydi. Belki de sırf bu yüzden Oscar'a aday olması bile şaşırtıcıydı. Ve kanımca İda ile kıyaslandığında; her ikisi de klişe (ancak kesinlikle olumsuz anlamda söylemiyorum) bir festival filmi olması bağlamında, Mandalinler'in kazanması çok daha iyi olurdu. Yani ben Akademi üyesi olsam, oyumu Mandalinler'den yana kullanırdım sonuçta İda gibi klasik 2. Dünya Savaşı Nazi katliamını konu olan filmler çok sık yapılıyor çok sık gösterime giriyor ve çok sık ödül kazanıyor, dolayısıyla en azından bu seferlik bir farklılık yaratılabilirdi.
Sonuç olarak ben sevdim. Siz de farklı sessiz sakin öyle kalabalık ordular içermeyen kendi halinde bir savaş filmi izlemek istiyorsanız bence bir şans verebilirsiniz en azından bu seneki Oscarlar'da yabancı film dalında aday olmuş bir film, Mandalinalar.
Meraklısına: Dikte kullanarak yazdığım ilk post oldu kendileri :))